İslam Dini’nin kutsal kitabı Kuranı Kerim sureleri’nden Duha Suresi Arapça ve Duha Suresi meali siz değerli takipçilerimiz için bu sayfada derledik. Duha Sures’ni aşağıda sizler için hazırladığımız video’dan hem dinleyip hemde yine bu sayfadan Duha Suresi anlamı, arapçası ve sure hakkında tüm detayları öğrenebilirsiniz.
Duha Suresi; Mekkede nazil olmuş olup 11 ayettir. Adını ilk aye-tinde geçen duhâ kelimesinden almıştır. Duhâ, güneşin kuşluk vaktindeki parlak hali ile ortalığa verdiği aydınlığa denir. Hz. Peygamber aleyhisselamın şahsi-yetinden, Allahın ona lutfettiği dünya ve ahiret nimetlerinden bahsedip onun, bunlara olan şükrünü ilan etmesini hatırlatır.
Duha Suresi Dinle
Duha Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- Vedduha
2- Velleyli iza seca
3- Ma vedde’ake rabbüke ve ma kala
4- Ve lel’ahıretü hayrün leke minel’ula
5- Ve lesevfe yu’tıyke rabbüke feterda
6- Elem yecidke yetiymen feava
7- Ve vecedeke dallen feheda
8- Ve vecedeke ‘ailen feağna
9- Femmel yetiyme fela takher
10- Ve emmessaile fela tenher
11- Ve emma binı’meti rabbike fehaddis
Duha Suresi Meali
Bismillahirrahmanirrahim.
1 – Güneşin yükselip en parlak halini aldığı kuşluk vaktine.
2 – Sükûnete erdiği dem geceye yemin olsun ki: [92,1-2; 6,96]
3 – Ey Resûlüm, Rabbin seni terketmedi, sana darılmadı da. Nübüvvetin başlangıç döneminde, çok az da olsa vahyin kesintiye uğramasına işaret edilmektedir.
4 – Elbette senin için her zaman, işin sonu, başından daha hayırlıdır. Bulunduğun her halin sonu, mesela hayatının başlangıcına nazaran peygamberlik dönemi, pey-gamberliğin başlangıcında vahyin gelişine nazaran muvakkat kesintisi, vahyin kesilişine nazaran tekrar böyle başlayışı hali, böylece bu sûrenin inişinden sonra zamanla ulaşacağın her halin ardarda sonu, nihayet ölümden sonra ahiret nimeti, kısacası nübüvvetin başlangıcına nazaran sonrası, hayat ve ölümünde, bulunduğun ve bulunacağın her halin önüne nazaran sonu ve bütün dünyaya nazaran ahiret senin için, öncesinden daima hayırlıdır. Yani sen daimi bir yükseliş kaydedeceksin.
5 – Elbette Rabbin sana ileride öyle ihsan edecek, ta ki sen de Ondan ve verdiğinden razı olacaksın. Peygamber Efendimize vâdedilen bu hoşnutluk hem dünya hem de âhiret yönündendir. İlahî feyizler, öncekilerin ve sonrakilerin ilimlerini bilme, fetihler ile dini yüceltmek, hakkı ve hayrı yaymada başarı, ahirette ise şefaat-ı uzmâ makamıdır. Bazı zatlara göre, Kur’anda en ümitveren ayet budur, zira kendisine ümmet olma şuur ve şerefini taşıyan kimseye şefaatçi olmadıkça Efendimizin razı olacağı düşünülemez.
6 – Seni yetim bulup barındırmadı mı?
7 – Seni dinin hükümlerinden habersiz bulup seçerek dosdoğru yola koymadı mı? Hz. Peygamber (a.s) hayatında hiçbir zaman akıl ve din yönünden sapık olmamıştır. Puta hiç tapmamış, Allahın birliğine küçüklüğünden beri inanmıştır. Ahlak yönünden hep takdir edilmiştir. Fakat Peygamberli-ğinden önce sırf akıl ile idrâk edilmesi mümkün olmayan hak dini bilmiyordu. Bu dinin hükümlerinden habersizdi.
8 – Seni muhtaç bulup ihtiyacını gidermedi mi?
9 – Öyle ise, sakın yetimi güçsüz bulup hakkını yeme, sakın onu küçümseyip üzme.
10 – İsteyene de kaba davranma, onu azarlama.
11 – Rabbinin nimetlerini ise durmayıp söyle.