Şikâyet getirmek deyiminin anlamı
Sızlanmak, yakınmak.
Örnek: İşiyle ilgili bugüne kadar hiç şikayet getirmedi.
Şikâyet etmek deyiminin anlamı
* Birinin yaptığı yanlış bir iş veya davranışı ilgili makama veya daha üst makamdakine bildirmek.
* Sızlanmak.
Örnek: Duyduğuma göre bizi şikâyet etmişsin.
Örnek: Akşama kadar biz de çalışıyoruz, ama hiç şikâyet etmiyoruz.
Şikâyette bulunmak deyiminin anlamı
Yakınmak, şikâyet etmek.
Örnek: Ben asla böyle bir şikâyette bulunmadım.
ATASÖZÜ
Gençliğin kıymeti bilinse ihtiyarlığın şikâyeti olmaz atasözünün anlamı
İnsanlar, gençlikte yaptıklarının geleceklerini ne derece etkileyeceğinin farkında değildir. Gençler hayatta neler olup bittiğini pek fark etmezler. İnsanın gençliği de göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçer. Gençlik elden gidince akıl başa gelir, fakat artık iş işten geçmiştir. Bu bakımdan gençlikte; sağlık, kuvvet ve zaman varken hedeflenen başarılara ulaşmak için gayretle çalışmalı, pişmanlık duyulmayacak bir ihtiyarlığa hazırlık yapılmalıdır. Bir şeyin değeri, o şey elden gidince daha iyi anlaşılır. Gençlik de böyledir.