Geçmişi olmak deyiminin anlamı
* Aralarında eskiye dayanan dostluk bulunmak.
* Aralarında kırgınlığa yol açacak bir olay geçmiş olmak.
Örnek: Onunla bir geçmişimiz var.
Örnek 2: Aramız iyi değil, onunla bir geçmişim var.
Geçmiş olsun deyiminin anlamı
Hastalananlara, kaza geçirenlere, beklenmedik büyük bir olumsuz durumdan kurtulanlara veya hapishaneye girenlere söylenen iyi dilek sözü.
Örnek: Geçmiş olsun, ucuz kurtulmuşsunuz.
Örnek 2: Hepinize büyük geçmiş olsun, Allah bir daha düşürmesin.
Örnek 3: Müsaitseniz, geçmiş olsun demek gelecektik.
Geçmişini karıştırmak deyiminin anlamı
Birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek.
Örnek: Geçmişimi karıştırma, yoksa bozuşuruz.
Örnek 2: Bir kimse tövbe ettiği zaman, geçmişini karıştırmak kimsenin haddine değildir.
Geçmişi kandilli deyiminin anlamı
Sövgü
Örnek: Geçmişi kandilli biri, konuşmaya değmez.
Geçmişini kurcalamak deyiminin anlamı
Geçmişini araştırarak kötü amaçlı kullanmak için birisiyle ilgili bilgi edinmek.
Örnek: Geçmişini çok kurcaladılar, ama hiçbir bulamadılar.
Örnek 2: Geçmişi kurcalamaya kalkarsan, mevzu derinleşir.
Geçmiş ola deyiminin anlamı
O fırsat bir daha ele geçmez, anlamında söylenir.
Örnek: İşi başkası aldı, geçmiş ola.
Geçmişlerini karıştırmak deyiminin anlamı
* Birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek.
* Geçmişini araştırmak.
Örnek: Geçmişlerimi karıştırma, yoksa bozuşuruz.
Örnek 2: Sen kimlerdensin? Biraz geçmişlerini karıştıralım bakalım.
Geçmişe sünger çekmek deyiminin anlamı
Geçmişte yaşananları unutmak, silmek, geçmişte hiçbir şey olmamış saymak.
Örnek: Geçmişe sünger çekip, yeni bir ilişkiye başlamaya karar verdiler.
Örnek 2: Yaşanan bunca olaydan sonra, geçmişe sünger çekmek kolay değil.