Naz yapmak deyiminin anlamı
* Hemen gönlü olmamak, ısrar beklemek.
* Naz yapmayı bırak da, gel beraber gidelim.
Örnek: İsteksizce davranmak.
Örnek 2: Çocuğu yemek yememek için naz yapıyor.
Naza çekmek deyiminin anlamı
Kendini ağır satmak, bir isteği yerine getirmekte yapmacıklı davranışlarla isteksiz gibi davranmak.
Örnek: Kendini naza çekmeye bayılır bizim kız.
Örnek 2: Kendini naza çekmese olmaz.
Nazı geçmek deyiminin anlamı
* İsteği kolay kolay geri çevrilmemek.
* İstediklerini yaptıracak kadar hatırı sayılır olmak.
Örnek: Senin ona nazın geçer, sen söyleyiver.
Örnek 2: Babası, kasabada oldukça nazı geçen bir insandı.
Örnek 3: Nazım geçer, istesem kek de yapar.
Nazına katlanmak deyiminin anlamı
İstenen her şeyi hangi durumda olursa olsun yerine getirmek.
Örnek: Kimsenin nazına katlanmak zorunda değilim.
Örnek 2: Sevmek, bir parça nazına katlanmak demektir.
Örnek 3: Gül bahçesinde bahçıvan olmak, yürek ister. Her gülün nazına katlanmak sabır ister.
Nazını çekmek deyiminin anlamı
Sevdiği birinin her istediğini yerine getirmek.
Örnek: Senin nazını çekmekten bıktım artık.
Örnek 2: Bazen birilerinin nazını çekmek gerekebilir.
Örnek 3: Kız evinin nazını çekmek, nazik davranmak, oğlan tarafının görevidir.
Kendini ağırdan satmak deyiminin anlamı
* Naz yapmak, kabul edeceği bir şeyi hemen kabul etmeyerek karşıdakini ısrar etmek zorunda bırakmak.
* Huyların gün yüzüne çıkması.
* Kendisinden yapılması istenen işi, birçok ricadan, birçok ısrardan sonra yapmayı kabul etmek.
Örnek: Kendini ağır satmakla adam olduğunu mu kanıtlayacak?