Nefsine yedirememek deyiminin anlamı
* Başkasının kendisine yaptığı olumsuz davranışı, onur kırıcı sayarak tepki ile karşılamak, hazmedememek.
* Kendisinin başkasına yapması söz konusu olan davranışı, kişiliği için onur kırıcı saydığından yapmamak, kendine yakıştıramamak.
Örnek: Herkesin içinde o şekilde konuşmasını nefsime yediremiyorum.
Örnek 2: Ben böyle bir suça alet olmayı nefsime yediremem.
Örnek 3: Dün yaşananları nefsine yediremediği için bugün gelmedi.
Örnek 4: Gidip ondan para istemeyi nefsime yediremiyorum.
Örnek 5: Belediye Başkanı’na söylesem halleder, ama bunu nefsime yediremem.
Örnek 6: Onun kapısına gidip ricada bulunmayı nefsine yediremedi.
Örnek 7: Yaptığı ikiyüzlülüğü bir türlü nefsine yediremiyordu.
Örnek 8: Gelip özür dilemeyi nefsine yediremiyor.
Nefsini yenmek deyiminin anlamı
Arzularının, ihtiraslarının önüne geçebilmek.
Örnek: Yenilmemenin tek sırrı vardır; nefsini yenmek!
Örnek 2: Kendi nefsini yenmek zaferlerin en güzelidir. (La Fontaine)
Nefsini köreltmek deyiminin anlamı
Beden isteklerinden herhangi birini üstünkörü gidermek, nefsini yatıştırmak.
Örnek: Nefsimi köreltmek için, ucundan iki lokma kopardım.
Örnek 2: Nefsin her isteğine uyma, nefsini köreltmek istersen ölümü hatırla.
Örnek 3: Nefsini köreltmek için oruç tutman iyi olur.
Nefsine uymak deyiminin anlamı
Bedenin isteklerine uymak, günah işlemek.
Örnek: Nefsine uyup yapmış bir hata, o da şimdi çok pişman.
Nefsini körletmek deyiminin anlamı
Beden isteklerinden herhangi birini üstünkörü gidermek, nefsini yatıştırmak.
Örnek: Nefsimi körletmek için, ucundan iki lokma kopardım.
Örnek 2: Nefsin her isteğine uyma, nefsini körletmek istersen ölümü hatırla.
Örnek 3: Nefsini körletmek için oruç tutman iyi olur.
Nefsiyle mücadele etmek deyiminin anlamı
Bedeni isteklerini yok etmeye çalışmak.