Takat getirmek deyiminin anlamı
Dayanmak, katlanmak.
Örnek: Bu kadar sıkıntıya takat getirmekte zorlanıyoruz.
Takati yetmemek deyiminin anlamı
Gücü yeterli olmamak.
Örnek: Şu kütüphaneyi çekmeye takatim yetmedi.
Örnek 2: Artık dördüncü kata çıkmaya takatim yetmiyor.
Takati kesilmek deyiminin anlamı
Dayanacak hali kalmamak, gücü azalmak, bitmek.
Örnek: Şu kutuyu tutmaktan takatim kesildi, biraz yardım etsene.
Örnek 2: Artık dördüncü kata çıkamıyorum, takatim kesiliyor.
Takati kalmamak deyiminin anlamı
Dayanacak hali kalmamak, gücü azalmak, bitmek.
Örnek: Şu kutuyu tutmaktan takatim kalmadı, biraz yardım etsene.
Örnek 2: Şu kütüphaneyi çekmeye takatim kalmadı.
Örnek 3: Artık dördüncü kata çıkmaya takatim kalmıyor.
Takatsizlik duymak deyiminin anlamı
Güçsüz ve kuvvetsiz kaldığını anlamak.
Örnek: Sabahtan beri ayaktayım, takatsizlik duymaya başladım.