Uygun bulmak deyiminin anlamı
Mantığına yakın, yakışır, yaraşır kanısında olmak.
Örnek: Bu davranışını uygun buluyorum.
Örnek 2: Bu evi kiralamak için pek uygun bulmadık.
Uygun görmek deyiminin anlamı
Yakışır, yaraşır kanısında olmak, elverişli bulmak.
Örnek: Sınıftaki davranışlarını kurallara uygun görmüyorum.
Uygunsuz kadın deyiminin anlamı
Kötü yola sapmış kadın.
Örnek: Ev sahibi evini uygunsuz kadınlara vermek istemiyordu.
Uygun gelmek deyiminin anlamı
* Uymak, ölçüsü denk gelmek.
* Yakışmak, yaraşmak, elverişli olmak.
Örnek: Bu kazak bana uygun geldi.
Örnek 2: Senin ayakkabıların benim ayağıma uygun gelmedi.
Örnek 3: Bu ev sizin beklentilerinize uygun olmasa da güzel sayılır.
Uygun düşmek deyiminin anlamı
Yakışmak, yaraşmak, elverişli olmak.
Örnek: Büyük olduğu için söz söylemek ona uygun düşer.