Yaşama uğraşı deyiminin anlamı
Canlı varlıkların bulundukları çevrenin her türlü zorluğu karşısında yaşayabilmek için yaptıkları aralıksız didinme.
Örnek: Yaşama uğraşı içinde günler gelip geçiyor.
Yaşama veda etmek deyiminin anlamı
Ölmek, hayatını kaybetmek.
Örnek: Hastalık yüzünden geçen yıl yaşama veda etti.
Yaşamını yitirmek deyiminin anlamı
Ölmek.
Örnek: Bu kaza onun yaşamını yitirmesine neden oldu.
Örnek 2: Yaşamını yitirmeden önce tüm mirasını paylaştırmıştı.
Kendi hayatını yaşamak deyiminin anlamı
* Kendi verdiği kararlar doğrultusunda yaşamak, başkasının hayatına müdahale etmesine izin vermemek.
* Canının istediği gibi hayatını sürdürmek.
Örnek: Bana karışmaya hakkınız yok, bırakın beni, artık kendi hayatımı yaşamak istiyorum.
Gölgesi altında yaşamak deyiminin anlamı
Birisinin koruması altında olmak.
Örnek: Kimi yapıt ve karakterler, okurca öyle benimsenir ki yazarları ağızlarıyla kuş tutsalar bile o yapıtlarla karakterlerin gölgesi altında yaşamaktan kurtulamazlar.