Sıkı durmak deyiminin anlamı
Güçlü, dayanıklı olmak; güçlü görünerek dikkatli bulunmak.
Örnek: Sıkı dur, şut çekeceğim.
Örnek 2: Kendini bırakma, sıkı durmalısın.
Sıkı basmak deyiminin anlamı
Güçlü davranmak, direnmek.
Örnek: Bazı durumlarda frene sıkı basmak gerekiyor.
Sıkıya almak deyiminin anlamı
* Hareketlerini sınırlamak veya önlemler almak.
* Disiplin altına almak.
Örnek: Sıkıya almakla gelecek tehlikelerden ne kadar korunabilir?
Örnek 2: Son günlerde öğretmen sınıfı sıkıya almış.
Sıkı adım deyiminin anlamı
Hızlı atılan adım.
Sıkıyönetim deyiminin anlamı
Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare.
Sıkı fıkı deyiminin anlamı
Çok samimi, birbirine çok bağlı, içten ve teklifsiz.
Örnek: Onlar kadar sıkı fıkı insan görmedim.
Örnek 2: Çok sıkı fıkıydılar, nasıl oldu da kavga etmiş onlar?
Sıkı tutmak deyiminin anlamı
* Önem vermek.
* Sürekli olarak denetlemek, kontrol altında bulundurmak.
* Bir işte disiplinli olmak.
Örnek: İşleri sıkı tutmazsan böyle olur işte.
Örnek 2: Fabrika çalışanlarını sıkı tutmak için iş yerinden kolay kolay ayrılmazdı.
Örnek 3: İşi baştan sıkı tutmak lazım.
Sıkıya gelmek deyiminin anlamı
Güç bir durumla karşılaşmak.
Örnek: Sıkıya geldiğinde bizi yarı yolda bırakır.
Sıkıysa / sıkı ise deyiminin anlamı
Kendine güveniyorsa, yürekliyse anlamında olup tehdit olarak kullanılır.
Örnek: Sıkıysa / sıkı ise gelsin de para istesin.
Örnek 2: Sıkıysa / sıkı ise oğluma tek laf etsin.
BENZER HABERLER
Sıkıntı ile ilgili cümleler
Sıkıntı ile ilgili deyimler ve anlamları
Sıkıntı ile ilgili atasözleri ve anlamları