Hoş görmek deyiminin anlamı
Gücenilecek ya da karşılık verilecek bir davranışı hoşgörü ile karşılamak, anlayışla karşılamak, kusur saymamak.
Örnek: Öğretmenimiz bu davranışımı hoş gördü.
Örnek 2: İyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmekle olur.
Örnek 3: Sözlerinizi hoş görmekle beraber, sizin tüm düşüncelerinize karşıyım.
Anlayış göstermek deyiminin anlamı
İstenilen veya söylenilen bir şeyi hoşgörüyle karşılamak.
Örnek: Çocuğunuzun stresli günleri, biraz anlayış göstermelisiniz.
Örnek 2: Bu öğrencilere anlayış göstermeye çalışın.
Adaletine sığınmak deyiminin anlamı
Birinden anlayış, hoşgörü, yakınlık beklemek.
Örnek: Anneciğim bu konuda senin adaletine sığınıyorum.
Örnek 2: En doğrusu, dedemin adaletine sığınmak.
Affınıza sığınarak deyiminin anlamı
Hoşgörünüze güvenerek anlamında kullanılan bir nezaket sözü.
Örnek: Affınıza sığınarak sizden beş dakikanızı rica edebilir miyim?
Örnek 2: Affınıza sığınarak bazı hatalı noktaları söylemek istiyorum.
Gönül eri deyiminin anlamı
Açık yürekli, güvenilir, hoşgörüsü geniş, ehli dil (kimse).
Örnek: O ihtiyar adam tam bir gönül eriydi.
Bile bile lâdes deyiminin anlamı
* Kötü bir durumu öyle gerektiği için kabullenmiş görünme, bilerek aldanmış görünme.
* Sonucun kötü olacağını bilse bile bir işe girme.
Örnek: Ağaçları kesmesine bile bile lâdes dedim.
Yiğitlik sende kalsın deyiminin anlamı
Karşısındaki anlamasa da hoşgörü göster, özveride bulun, ılımlı davran, böylelikle soylu davranışını göstermiş olursun” anlamında bir anlaşmazlığa son vermek için taraflardan birine söylenir.
Kusur bulmak deyiminin anlamı
* Bir şeyin özrünü görmek.
* Gereğinden çok titiz ve hoşgörüsüz davranmak.
Örnek: Mükemmel bir resim olmuş, kusur bulamadım.
Örnek 2: Yaptığımız her davranışa, bir kusur bulurdu.
İdare etmek deyiminin anlamı
* Yönetmek, çekip çevirmek.
* Tutumlu olmak, kullanmak.
* Alışverişte yeterli olmak, kurtarmak.
* Hoş görmek, göz yummak.
* Örtbas etmek.
* Yetmek, yetişmek.
Örnek: Koskoca fabrikayı tek başına idare etmek kolay değil.
Örnek 2: Bu arabayı sen idare edemezsin.
Örnek 3: Bu parayı idare edersen, ay sonunu getirirsin.
Örnek 4: Bir ay bu parayla nasıl idare ederim?
Örnek 5: Bu ayakkabıyı bu fiyata veremem, çünkü idare etmez.
Örnek 6: Bu seferlik idare et, dediğim fiyattan yapalım.
Örnek 7: Bu defa idare edin müdür bey, bir daha yapmaz.
Örnek 8: Seni daha fazla idare edemem, işinden olacaksın.
Örnek 9: Bir defa idare ettiler, bu defa işin zor.
Örnek 10: Bu para bir hafta idare eder.
Korunma görmek deyiminin anlamı
Anlayış veya hoşgörü ile karşılanmak.
Örnek: Sizin düşünceleriniz, bizlerde korunma görmeye devam edecek.
Hâlden anlamak deyiminin anlamı
Bir kimsenin içinde bulunduğu zor durumu kavrayarak, anlayıp sezerek hoşgörülü olmak, anlayış göstermek.
Örnek: Dedem hâlden anlayan birisidir, bize iyi davranacağına eminim.
Örnek 2: Ben hâlden anlarım, işiniz varsa bugün gelmeyin.
İnsaflı çıkmak deyiminin anlamı
Anlayışlı, hoşgörülü olduğu belli olmak.
Göz yummak deyiminin anlamı
Kabahatlerini, kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek, bağışlamak.
Örnek: Sana bu yaşa gelinceye kadar göz yumdum, ama artık yeter.
Örnek 2: Bazı davranışlarına göz yumuyorum, akıllı ol.
Geniş karşılamak deyiminin anlamı
Hoşgörü ile değerlendirmek.
Örnek: Olayları bu kadar geniş karşılamasına anlam veremiyorum.