Ezbere iş görmek deyiminin anlamı
* Bir işi, yeni durumunu incelemeden önceden yaptığı gibi yapmak, gelişi güzel yapmak.
* İncelemeden, özenmeden, gerekli olan bilgiyi almadan, gelişi güzel iş yapmak.
Örnek: Ben sana ezbere iş görme demedim mi?
Ezber etmek deyiminin anlamı
Ezberleyerek akılda tutmak.
Örnek: Şiiri ezber etmeye çalışıyorum.
Ezberden okumak deyiminin anlamı
Daha önceden belleğine aldığı için herhangi bir yere bakmadan söylemek.
Örnek: Sana şiirimi ezberden okuyayım mı?
Ezbere almak deyiminin anlamı
Dikkat etmeden satın almak.
Örnek: Bu kahve makinesini ezbere aldık, kablosu kırık çıktı.
Ezbere bilmek deyiminin anlamı
* Bir yerin her yanını iyice bilmek.
* Bir şeyin bütün niteliklerini çok iyi öğrenmiş olmak.
Örnek: Ömrüm burada geçti, Bursa’yı ezbere bilirim.
Örnek 2: Ben bu tramvayı ezbere bilirim.
Ezbere yapmak deyiminin anlamı
* Bir yere bakmadan bellekte kalan biçimiyle yapmak, ezberden yapmak.
* Model veya doğa karşısında durmayarak fikirden tasavvur ve tahayyül suretiyle resim yapmak.
Örnek: Şimdi sana ezbere bir rol yapmak istiyorum.
Örnek 2: Ezbere yaptığım tabloları göstermek istiyorum.
Ezber bozmak deyiminin anlamı
Birinin sahip olduğu düşüncenin yanlış olduğunu göstermek.
Örnek: Ezber bozan bir açıklama yaptı.
Ezber okumak deyiminin anlamı
Bir metni veya sözü herhangi bir yere bakmadan bellekte kalan biçimiyle söylemek.
Ezberden yapmak deyiminin anlamı
Bir yere bakmadan bellekte kalan biçimiyle yapmak.
Örnek: Şimdi sana ezberden bir rol yapmak istiyorum.
Ezbere anlatmak deyiminin anlamı
Okunan bir şeyi olduğu gibi, bozmadan anlatmak.
Örnek: Sayısalcı olduğum için ezbere anlatmayı hiç sevmem.
Su gibi ezberlemek deyiminin anlamı
Çok iyi, yanlışsız ve takılmadan söyleyebilecek ölçüde ezberlemek.
Ezbere konuşmak deyiminin anlamı
Bilmeden, aslını arayıp sormadan konuşmak.
Örnek: Ezbere konuşma, aslını öğren de gel.
Ezberinde olmak deyiminin anlamı
Aklında tutmuş olmak.
Örnek: İstiklal Marşının tüm kıtaları ezberimde olduğu için okuyabilirim.