İleri geri konuşmak deyiminin anlamı
* Bir kimse hakkında arkasından kötü şeyler söylemek.
* Yersiz, kırıcı, yaralayıcı biçimde konuşmak yada başkaları hakkında ileri geri konuşarak insanları tedirgin etmek.
* Lafın nereye gideceğini bilerek yada bilmeyerek birisini kırıcı, incitici ve yaralayıcı şekilde yersiz şekilde lafla rencide etmek.
Örnek: Sağda solda benim hakkımda ileri geri konuşuyormuşsun. Bunu yapma artık.
Yüksek perdeden konuşmak deyiminin anlamı
* Yüksek sesle ya da önemli konularda hüküm vererek, Üstünlük taslayarak konuşmak.
* Meydan okurcasına sert konuşmak.
* Yapılması güç şeyleri yapacakmış gibi abartılı konuşmak.
Örnek: Ahmet Bey yüksek perdeden konuşmaya bayılır.
Örnek 2: Güya bütün memleket arkamızda imiş gibi yüksek perdeden konuşmaya başlamıştık. (Y. K. Karaosmanoğlu)
Örnek 3: Sen böyle yüksek perdeden konuşuyorsun çünkü etrafındaki o çomarlara güveniyorsun. (R. C. Ulunay)
Üstü kapalı konuşmak deyiminin anlamı
* Söylemek istediği bir şeyi açıkça söylemeden ima etmek.
* Açık, kesin ifadeler kullanmadan konuşup dinleyenin kavrayışına bırakmak.
* Bir konuyu açık ve anlaşılır anlatmak yerine dolaylı yollara başvurarak anlatmak. Başka anlama gelecek şekilde, kinayeli konuşmak.
Örnek: Niçin üstü kapalı konuştuğunu bir türlü anlayamıyordu.
Örnek 2: Onu yumuşatacağına, daha fazla alaycı yaptı; oldukça üstü kapalı bir sesle… (H. E. Adıvar)
Üst perdeden konuşmak deyiminin anlamı
Yüksek sesle ya da önemli konularda hüküm vererek, Üstünlük taslayarak konuşmak.
Örnek: Üst perdeden konuşmaya bayılır.
Örnek 2: Sen böyle üst perdeden konuşuyorsun çünkü etrafındaki o çomarlara güveniyorsun. (R. C. Ulunay)
Havadan sudan konuşmak deyiminin anlamı
* Herhangi bir amaç olmadan, öylesine vakit geçirmek için konuşmak.
* Belli ve önemli bir konu üzerinde değil, şundan bundan, dereden tepeden, rasgele, hafif şeylerden söz etmek.
* Öylesine, gelişigüzel, rastgele konuşmak.
Abuk sabuk konuşmak deyiminin anlamı
* Saçma sapan, akla mantığa uymayacak şekilde konuşmak.
* Düşünmeden, birbiriyle ilgisi olmayan, tutarsız, saçma sapan söz söylemek.
* Düşüncesiz söz söylemek, birbiriyle alakasız cümleler kurmak.
* İpe sapa gelmez,saçma şeyler konuşan insanlar için kullanılmaktadır.Konu ile alakalı olmayan konudan çok uzak ve mantık dışı konuşmalarda bu deyim söylenmektedir.
Örnek: Yeter artık, abuk sabuk konuşmalarına daha fazla dayanamayacağım.
Açık konuşmak deyiminin anlamı
* Bir şey gizleyip saklamadan, her şeyi olduğu gibi an latmak.
* Gerçeği sakınmadan, çekinmeden söylemek.
* Hiçbir şeyi saklamadan, herkesin anlayacağı şekilde konuşmak.
* Bir konuyu açık seçik ve gizli kalmayacak akıllarda soru işareti bırakamayacak derecede anlatmak.
Örnek: Daima açık konuşan insanları severim.
Örnek 2: Ahmet önümüzdeki dönemde firmanın zarar edeceği hakkındaki görüşlerini açıkça konuştu hiç çekinmeden.
Örnek 3: Açık konuşuyorum, bundan sonra kopya çeken olursa, dersimi asla geçemeyecek.
Örnek 4: Açık konuşmak gerekirse, o adam benim için de pek de önemli biri değil.
Örnek 5: Lütfen daha açık konuşur musun, ne demek istediğini anlayamıyorum.
Örnek 6: Toplantıda her şeyi açıkça konuşalım, kimsenin içinde bir şey kalmasın.
Örnek 7: Açık konuşalı ki sonradan problemler yaşamayalım.
Arkasından konuşmak deyiminin anlamı
* Bir kimse hakkında, onun olmadığı bir ortamda kötü şeyler söylemek. Bir başka şekli; arkasından atmak.
* Bir insanın yüzüne karşı konuşulduğu zaman hoşlanmayacağı şeyleri başkasına anlatması söylemesidir.Bu durum halk arasında arkasından konuşmak olarak söylenmektedir.
* Bir kimsenin bulunmadığı yerde onun hakkında ileri geri konuşmak, dedikodusunu yapmak, çekiştirmek.
Örnek: Adamın arkasından söylemeye utanmıyor musun?
Konuşmaya dalmak deyiminin anlamı
Başka şeylerle ilişkiyi keserek belli bir konudan söz etmek.
Örnek: Nermin hanım konuşmaya dalınca, ocaktaki yemeği unutmuştu.
Örnek 2: Konuşmaya daldık, bu akşam misafirlerimiz var, kalkıp hazırlık yapalım.
Örnek 3: Konuşmaya dalıp, beni aramayı unutmuş.
Ezbere konuşmak deyiminin anlamı
Bilmeden, aslını arayıp sormadan konuşmak.
Örnek: Ezbere konuşma, aslını öğren de gel.
Genizden konuşmak deyiminin anlamı
Burnu tıkalı gibi konuşmak.
Örnek: Genizden konuşmaktan çok rahatsız, ameliyat olacak.
İçinden konuşmak deyiminin anlamı
Kimsenin duymayacağı kadar yavaş sesle konuşmak.
Örnek: Biraz içinden konuş, duyan olacak.
Örnmek 2: Siz ikiniz içinizden ne konuşuyorsunuz?
İki satır laf konuşmak deyiminin anlamı
Biraz söyleşmek.
Örnek: Rahat bırakırsanız iki satır laf konuşacağız.
Örnek 2: Ben komşuya iki satır laf konuşmaya gidiyorum.
Kalbiyle konuşmak deyiminin anlamı
Düşüncelerini, duygu ağırlıklı bir biçimde anlatmak.
Örnek: Başından geçen olayları anlatırken genellikle kalbiyle konuştu.
Karnından konuşmak deyiminin anlamı
* İşitilemeyecek kadar alçak sesle söylemek.
* Uydurarak söylemek.
Örnek: Karnından konuşup bir şeyler söyledi, söylediklerini tam anlayamadım.
Örnek 2: Onun anlattıklarına inanma, karnından konuşmaya devam ediyor.
Kelimeleri tartarak konuşmak deyiminin anlamı
Sonucu hesaplayarak konuşmak.
Örnek: Kelimeleri tartarak konuşuyorum, hatam olursa şimdiden özür dilerim.
Örnek 2: Kelimeleri tartarak konuş, yoksa kendini mahkemede bulabilirsin.
Örnek 3: En öfkeli anımda bile, kelimeleri tartarak konuşmaya dikkat ederim.
Ortaya konuşmak deyiminin anlamı
Sözü hiç kimseyi hedef almadan söylemek.
Örnek: Ben ortaya konuşuyorum, ama kimi kastettiğimi o kişi biliyor.
Örnek 2: Ortaya konuşup kafa karıştırmayın, kimmiş bu kişi?
Pes perdeden konuşmak deyiminin anlamı
* Alçak ve kalın sesle konuşmak.
* Alttan alarak, yumuşak bir dil kullanarak konuşmak.
Örnek: Pes perdeden konuştu, ama ne dediğini tam anlayamadım.
Örnek 2: Pes perdeden konuş, kırmamaya çalış.
Şundan bundan konuşmak deyiminin anlamı
Öylesine, gelişigüzel, rastgele konuşmak.
Örnek: Parkta oturup şundan sudan konuştuk.
Tane tane konuşmak deyiminin anlamı
Acele etmeden, seslerin hakkını vererek herkesin anlayabileceği gibi konuşmak.
Örnek: Kovalayan mı var evladım, tane tane konuş da anlayalım.
Örnek 2: Bu uyarıları size tane tane konuştum.
Yuvarlak konuşmak deyiminin anlamı
Ayrıntıları belirtmeden genel konuşmak.
Örnek: Söylediklerin yoruma açık, yuvarlak konuşuyorsun.
Ağız ağıza konuşmak deyiminin anlamı
Başkaları duymayacak biçimde iki kişi yakın durarak konuşmak.
Örnek: Ağız ağıza konuşup, kim bilir yine kimleri çekiştiriyorlar.
Ağzı dolu dolu konuşmak deyiminin anlamı
Heyecanlı söz söylemek.
Alt perdeden konuşmak deyiminin anlamı
Hafif sesle yavaş konuşmak.
Örnek: Alt perdeden konuş, öğretmen kızmasın.
Örnek 2: Çocuk uykuya yeni daldı, alt perdeden konuşalım.
Bilmece gibi konuşmak deyiminin anlamı
Açık, anlaşılır bir biçimde konuşmamak.
Bülbül gibi konuşmak deyiminin anlamı
* Kolaylıkla konuşmak.
* İtiraf etmek.
Örnek: İki yıllık eğitimden sonra İngilizceyi de bülbül gibi konuşuyor.
Örnek 2: Parayı görünce, bülbül gibi konuşmaya başladı.
Çan çan konuşmak deyiminin anlamı
Gerekli gereksiz sürekli konuşmak, yüksek sesle devamlı gevezelik etmek.
Örnek: Başımda çan çan konuşup duruyorsun, kes artık şu sesini.
Örnek 2: Çan çan konuşmayı bırak, ödev yapıyorum.
Örnek 3: Ben dizi izlerken, çan çan konuşmazsan sevinirim.
Dan dun konuşmak deyiminin anlamı
Yerli yersiz, ileri geri konuşmak.
Örnek: Dan dun konuşmaya başlayınca kapı dışarı ettim.
Örnek 2: Dan dun konuşup da canımı sıkma.
Örnek 3: Sen böyle dan dun konuşacaksan ben gidiyorum.
Dekolte konuşmak deyiminin anlamı
Açık saçık konuşmak.
Örnek: Dekolte konuşmaya başlayınca uyarmak zorunda kaldım.