Çehre züğürdü deyiminin anlamı
Yüzü çirkin, suratsız, yakışıksız olan kimse.
Örnek: Oğlanı çehre züğürdü bir kızla evlenmek zorunda bıraktılar.
Örnek 2: Bula bula bu çehre züğürdünü mü buldun?
Çehresi atmak deyiminin anlamı
Rengi sararmak.
Çehre etmek deyiminin anlamı
Bir kimseye karşı küskün durmak, surat etmek.
Örnek: Birbirinize çehre etmeyi bırakıp hemen barışacaksınız.
Örnek 2: Güzel babacığım, biricik kızına çehre etmeye devam mı edeceksin?
Çehresi sirke satmak deyiminin anlamı
Asık yüzlü, somurtkan olmak.
Çehre uzatmak deyiminin anlamı
Küsmek, somurtmak.
Çehre almak deyiminin anlamı
Tavır takınmak.
Örnek: Bana kızgın olduğundan, her gördüğünde çehre alıyor.
Örnek 2: Sokağında oynayan çocuklara çehre alan huysuz bir ihtiyardı.
Çehresi bozulmak deyiminin anlamı
Somurtmak, yüzü düşmek.
Örnek: Çocuğun çehresi bozulmuş, bir şey mi dediniz?
Örnek 2: Pastanın hepsini yediğimizi görünce çehresi bozuldu.
Çehre çatmak deyiminin anlamı
Kaşlarını çatıp yüzüne küskün ve dargın bir anlam vermek, surat asmak.
Örnek: Bu çocuk kimse çehre çatıyor?
Örnek 2: İstediğim olmadı diye hemen çehreni çatma.