Fırça gibi deyiminin anlamı
Dik, sık ve sert (saç, sakal).
Örnek: Saçlarımı aldığım yeni şampuanla yıkadım, ama saçlarımı fırça gibi yaptı.
Örnek 2: Fırça gibi sakalların, bebeğin yüzünü tahriş ediyor.
Fırça atmak deyiminin anlamı
Paylamak.
Örnek: Müdür, bizi odasına fırça atmak için çağırmış.
Örnek 2: Koskoca adam oldun, sana fırça atmak istemiyorum.
Fırça çekmek deyiminin anlamı
Paylamak.
Örnek: Müdür, bizi odasına fırça çekmek için çağırmış.
Örnek 2: Koskoca adam oldun, sana fırça çekmek istemiyorum.
Fırça yemek deyiminin anlamı
Paylanmak.
Örnek: Senin yüzünden, öğretmenden fırça yedik.
Örnek 2: İşleri bitirdik, fırça yemekten kurtulduk.