Dalga geçmek deyiminin anlamı
* İlgilenilmesi gereken bir işle ilgilenmeyerek, başka şeylerle meşgul olmak.
* Eğlenmek, alay etmek.
* Geçici gönül ilişkisi kurmak, gönül eğlendirmek, sevgisinde ciddi ve samimi olmamak.
Örnek: Oğlum bak sınavlar yaklaşıyor, dalga geçeceğine otur ders çalış.
Örnek 2: Bunları dalga geçmek için söylüyor bence.
Örnek 3: Benimle dalga geçiyormuş abla, asıl sevdiği Ayşe’ymiş.
Dalgacı Mahmut deyiminin anlamı
İşine gerekli önemi ve ilgiyi göstermeyen, kaytaran kimse.
Örnek: Dalgacı Mahmut! Yine baştan savma yapmış bu bahçeyi.
Dalgalanmaya bırakmak deyiminin anlamı
* Paranın gerçek değerini bulması için girişimde bulunmadan beklemek.
* Bir konu için girişimde bulunmadan beklemek.
* Dalgınlığından yararlanarak birini kandırmak.
Örnek: Döviz fiyatları dalgalanmaya bırakıldı.
Örnek 2: İşi bir süre dalgalanmaya bırakmaya karar verdik.
Örnek 3: Dalgalanmaya bırakıp cüzdanını çalmışlar.
Dalgasını taşlamak deyiminin anlamı
Birinin işini bozmak.
Örnek: İşleri zaten bozuk, dalgasını taşlamaya gerek yok.
Dalga boyu aşmış; ha bir karış olmuş, ha bin karış deyiminin anlamı
Olan oldu, artık çekinilecek bir şey kalmadı, anlamında.
Dalgaya gelmek deyiminin anlamı
Yanılmak, dalgınlıkla unutmak.
Örnek: Duyduklarına inanıp da dalgaya gelme, sonra çok üzülürsün.
Örnek 2: Dalgaya gelmemem gerekiyordu, bu iyi olmadı.
Dalgaya düşmek deyiminin anlamı
Yanılmak, dalgınlıkla unutmak.
Örnek: Duyduklarına inanıp da dalgaya düşme, sonra çok üzülürsün.
Örnek 2: Dalgaya düşmemem gerekiyordu, bu iyi olmadı.
Dalga saymak deyiminin anlamı
* Boş ve aylak durmak.
* Yersiz ve gereksiz şeylerle uğraşmak.
Örnek: Dalga saymayı bırak da annene yardım et.
Örnek 2: Dalga saymaktan ders de çalıştığını görmüyorum.
Dalgasına taş atmak deyiminin anlamı
İşini bozmak, keyfini kaçırmak.
Örnek: Ben onun dalgasına taş atmasını bilirim.
Dalgayı başa almak deyiminin anlamı
Gemi veya sandalın başını dalgaların geldiği yöne çevirmek.
Dalga gibi gelmek deyiminin anlamı
Birbiri ardınca ve bolca gelmek.
Örnek: Sıkıntılar bugünlerde dalga gibi geliyor.