Çeki düzen vermek deyiminin anlamı
* Düzgün duruma getirmek, düzeltmek.
* Karışıklığı, dağınıklığı, başıbozukluğu gidermek.
* Dağınıklıktan kurtarmak. Toparlamak. Yolunda gitmesini sağlamak.
* Kişini bir kişiye, olaya veya işe müdahale ederek onun olumsuz taraflarını olumluya çevirmeye çalışması ve düzenleme yaparak iyi duruma getirmesi.
Örnek: Yaşamda çirkin-güzel ikilemi, insanı kendisine sürekli çekidüzen vermeye zorlayan bir yargılama ölçütü.
Örnek 2: Kendine bir çeki düzen vermelisin artık.
Örnek 3: Onun her yazdığı iyi olmayabilir, kendini bırakıp çekidüzen gözetmeden karmakarışık yazdığı da oluyor. (N. Ataç)
Düzen kurmak deyiminin anlamı
* İşler duruma getirmek.
* Hile yapmaya kalkışmak.
* Düzenlemek.
Örnek: Her şey tamamdı, sıra bu iş yerinde düzen kurmaya gelmişti.
Örnek 2: Düzen kurduklarını anlamaya olanak yoktu.
Örnek 3: Korodaki öğrenciler için bir düzen kurun.
Düzen bağı deyiminin anlamı
Disiplin.
Düzene koymak deyiminin anlamı
* Düzenlemek, dağınıklıktan kurtarmak.
* Akort etmek, çalgıların seslerini ayarlamak.
Örnek: Hayatını biraz düzene koymaya çalış
Örnek 2: Şu evrakları bir düzene koymamız gerekiyor.
Örnek 3: Bu sazı düzene koyarsan sevinirim.
Örnek 4: Gitarı düzene koydum, ben hazırım.
Düzen vermek deyiminin anlamı
* Düzenlemek, dağınıklıktan kurtarmak.
* Akort etmek, çalgıların seslerini ayarlamak.
Örnek: Hayatına biraz düzen vermeye çalış.
Örnek 2: Şu bahçeye bir düzen vermemiz gerekiyor.
Örnek 3: Bu saza düzen verebilirsen sevinirim.
Örnek 4: Gitara düzen verdim, ben hazırım.
Düzene sokmak deyiminin anlamı
* Düzenlemek, dağınıklıktan kurtarmak.
* Akort etmek, çalgıların seslerini ayarlamak.
Örnek: Hayatını biraz düzene sokmaya çalış.
Örnek 2: Şu evrakları bir düzene sokmamız gerekiyor.
Örnek 3: Bu sazı düzene sokarsan sevinirim.
Örnek 4: Gitarı düzene soktum, ben hazırım.