Aceleye gelmek deyiminin anlamı
* Bir işi hızla yapmak, gerekli özeni göstermemek, aceleye getirmek, işi hızlıca ya da kısa zamanda yaparak ya da yapma’ ya zorlayarak karşıdakini kandırma.
* Çok çabuk yapıldığı için gereken özen ve dikkat gösterilmemiş olmak.
* Herhangi bir iş için gerekli özen gösterilmediğinden dolayı gerektiği gibi yapılamaması.
Örnek: Öykülerini aceleye getirmemiş. Yeterince beklemiş, kıvamına gelince okuyucuya sunmuş.
Örnek 2: Bu yemek, biraz aceleye geldiği için pek güzel olmadı.
Örnek 3: Yemekleri akşama yetiştirmek için biraz hızlı yaptım. Yemekler aceleye geldi.
Örnek 4: Kusura bakmayın bu iş biraz aceleye geldi.
Örnek 5: Evde yangın çıktı, acele gelin.
Örnek 6: Yemekleri yetiştirmek için hızlı yaptım, biraz aceleye geldi.
Aceleye getirmek deyiminin anlamı
* Bir işi gerektiği gibi yapmayıp, zaman darlığından yararlanarak birini aldatmak.
* Gerekli zaman olmadığından, zaman darlığı sebebiyle gereken özeni göstermemek, baştan savma iş yapmak.
Örnek: Manav, işi aceleye getirerek çürük armutları da torbaya atmış.
Örnek 2: Bu resim hiç de güzel değil, çizimi aceleye getirmişsin.
Acele etmek deyiminin anlamı
* Çabuk, tez davranmak.
* Telaş etmek, sabırsızlanmak.
Örnek: Acele etmeliyiz, yoksa uçağı kaçıracağız.
Örnek 2: Acele etme kızım, sıra sana da gelecek.
Acele işe şeytan karışmak deyiminin anlamı
Aceleyle yapılan iş; dikkatli ve özenli yapılmadığı için yanlış, eksik ve hatalı olmak.
Örnek: Acelemiz yok, acele işe şeytan karışır.
Acelesi yok deyiminin anlamı
(İş için) hemen yapılması gerekli değil, bekleyebilir.
Örnek: Acelesi yok, yarın gidin.
Acele acele deyiminin anlamı
Zaman kaybetmeden, çabuk çabuk, hızlı olarak, büyük bir çabuklukla.
Örnek: Banka kapanmadan yetişmek için, acele acele gitti.
Örnek 2: Teyze, acele acele nereye gidiyorsun?
Acelesi var deyiminin anlamı
Hiç vakti yok, bekleyemez.
Örnek: Herkesin bir acelesi vardı; bizimse bir beklediğimiz. (İlhan Berk)