Keder çekmek deyiminin anlamı
Ağrı ve acı içinde kıvranmak, aşırı derecede üzülmek, acı duymak, ızdırap çekmek.
Örnek: Sevgilisinden ayrıldığı günden beri keder çekiyor.
Örnek 2: Kazaya sebebiyet verdiği için, hala keder çekmekteydi.
Kederli olmak deyiminin anlamı
Acılı ve üzüntülü olmak.
Örnek: Böyle bir günde kederli olmak bize yakışmaz.
Keder vermek deyiminin anlamı
Tedirginlik yaratmak, sıkıntı ve huzursuzluğa yol açmak, üzüntü vermek, kederlendirmek, tasalandırmak.
Örnek: Çocuklarında hastalık çıkması aileye keder veriyordu.
Örnek 2: Kendilerine açılan dava, aileye keder vermeye başladı.