Hüsnü kuruntu deyiminin anlamı
* Olması imkânsız güzel bir şeyin gerçekleşmesini umut etme, buna kendini inandırma.
* İhtimalî bulunmadığı hâlde güzel bir şeyin olacağını sanma, hayal etme, buna kendini inandırma.
Kuruntuya kapılmak deyiminin anlamı
Boş yere tasalanmak, gereksiz kaygılanmak.
Örnek: Çocuk on dakika gecikti diye kuruntuya kapılma, az sonra gelir.
Örnek 2: Yaşlı adam, borçları yüzünden kuruntuya kapılmış.
Kuruntu yapmak deyiminin anlamı
Boş yere tasalanmak.
Örnek: Çocuk on dakika gecikti diye kuruntu yapma, az sonra gelir.
Örnek 2: Yaşlı adam, borçları yüzünden kuruntu kapılıyordu.
Kuruntuya düşmek deyiminin anlamı
Boş yere tasalanmak, gereksiz kaygılanmak, vesveseye kapılmak.
Örnek: Böyle konuşup da kadını kuruntuya düşürme.
Kuruntu dünyası deyiminin anlamı
Üzüntüler dünyası.
Kuruntu etmek deyiminin anlamı
Boş yere tasalanmak.
Örnek: Çocuk on dakika gecikti diye kuruntu etme, az sonra gelir.
Örnek 2: Yaşlı adam, borçları yüzünden kuruntu ediyordu.