Ferman dinlememek deyiminin anlamı
* Verilen emri dinlememek, kural, yöntem vs. tanımamak.
* Kural, yasa, söz dinlememek; hiçbir yerden buyruk almamak.
* Bir insanın mantıklı olmadığını bilse bile bir konuda kalbinin sesini dinlemesi ve buna göre hareket etmesi.
Örnek: Aşığın gönlü ferman dinlemez oldu.
Örnek 2: İhaleye fesat karıştırdığı için tutuklandı.
Fermanlı deli deyiminin anlamı
* Deliliği resmi olarak ispatlanmış ya da toplumca kabul edilmiş kimse, zır deli.
* Deli olduğu herkesçe bilinen, zır deli.
* Deli olduğu bütün kişilerce kabul edilen, dengesizliği etrafındakilerce de kabul edilmiş olan kimse, kimseler.
Örnek: Halk bu ülkeyi fermanlı delilerin eline bırakmayacaktır.
Ferman çıkarmak deyiminin anlamı
* Padişah tarafından herhangi bir konuda emir verilmek.
* Yetkili bir kimse tarafından buyruk verilmek.
Örnek: Fatih Sultan Mehmet Han; ormandan bir dal kesenin başını keserim, diye ferman çıkarmış.
Örnek 2: Müdür bey ferman çıkarmış, sabah dokuzda toplantı varmış.
Ferman buyurmak deyiminin anlamı
Emretmek, emir vermek.
Örnek: Padişah ferman buyurdu, tüm halk meydanda toplanacak.
Örnek 2: Sen ferman buyurursan hemen sorunumuzu çözerler.
Ferman sizin deyiminin anlamı
Siz nasıl isterseniz öyle olsun anlamında kullanılan bir söz.
Örnek: Ferman sizin, yemekte dilediğinizi yiyebilirsiniz.
Örnek 2: Paranız hazır, ne zaman isterseniz alabilirsiniz, ferman sizin.