Mecbur tutmak deyiminin anlamı
Zorlamak, yükümlü saymak, mecbur etmek.
Örnek: Törene katılmayı mecbur tutmadılar.
Örnek 2: Herkesin evrakları getirmesini mecbur tuttular.
Mecbur olmak deyiminin anlamı
Herhangi bir şeyi yapmak zorunda bulunmak.
Örnek: Beni tehdit etti, gelmeye mecbur oldum.
Örnek 2: Mecbur olduğum için, seni aramak zorunda kaldım.
Örnek 3: Eskisi bozulunca, yeni telefon alamaya mecbur oldum.
Örnek 4: Millet gidince, hesabı ödemeye mecbur oldum.
Mecbur kalmak deyiminin anlamı
Herhangi bir şeyi yapmak zorunda bulunmak.
Örnek: Beni tehdit etti, gelmeye mecbur kaldım.
Örnek 2: Zor durumda kalınca, seni aramaya mecbur kaldım.
Örnek 3: Eskisi bozulunca, yeni telefon alamaya mecbur kaldım.
Örnek 4: Millet gidince, hesabı ödemeye mecbur kaldım.