Çalım atmak deyiminin anlamı
* Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek.
* Kandırmak.
* Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek.
Örnek: Üç oyuncuya çalım atıp, topu arkadaşına vermeyi başardı.
Örnek 2: Bu adamların bize çalım atmaya çalıştıklarını düşünüyorum.
Örnek 3: Bize çalım atıp arabayı beş bin lira ucuza almışlar.
Çalımına gelmek deyiminin anlamı
Uygun zaman veya durumu ele geçirmek.
Örnek: Çalımına gelmişken araba alayım dedim.
Örnek 2: Çoktan beri bekliyorum, bir türlü çalımına gelmedi.
Çalımına getirmek deyiminin anlamı
Uygun zaman veya durumu ele geçirmek.
Örnek: Çalımına getirmişken araba alayım dedim.
Örnek 2: Çoktan beri bekliyorum, bir türlü çalımına getiremedim.
Çalım satmak deyiminin anlamı
Caka satmak, gösteriş yapmak, büyüklük taslamak.
Örnek: Çalım satmayı bırak da işini düzgün yap.
Örnek 2: Evinde yiyecek ekmeği yok, çalım satmaya çalışıyor.
Örnek 3: Bilmediğimiz insan değilsin, bize çalım satmaya çalışma.
Örnek 4: Çalım satmayı bırak da borçlarını öde.
Çalım yemek deyiminin anlamı
Futbolda çalım ile geçilmek.
Çalım yapmak deyiminin anlamı
* Bir oyuncu topu elinden veya ayağından kaçırmadan karşısındaki oyuncuları kıvrak hareketlerle geçmek.
* Kandırmak.
* Bir fırsattan yararlanarak bir başkasının hakkı olan bir şeyi ele geçirmek.
Örnek: Üç oyuncuya çalım yapıp, topu arkadaşına vermeyi başardı.
Örnek 2: Bu adamların bize çalım yapmaya çalıştıklarını düşünüyorum.
Örnek 3: Bize çalım yapıp arabayı beş bin lira ucuza almışlar.
Alımlı çalımlı deyiminin anlamı
Gösterişli, güzel.
Örnek: Alımlı çalımlı bir otomobildi.
Çalımından geçilmemek deyiminin anlamı
Çok kibirli, kurumlu olmak; büyüklük taslamak, gösteriş yapmak.
Örnek: Adamın çalımından geçilmiyor, ona laf anlatmak çok zor.