Yorgun düşmek deyiminin anlamı
Çok yorulmak, bitkin duruma gelmek.
Örnek: Bir haftadır yolculuk yapmaktan dolayı iyice yorgun düştüm.
Yorgunluğunu almak deyiminin anlamı
* Dinlenmesini saklamak.
* Yorgun kişi, yorgunluğunu gidermek için dinlenmek.
* Yorgun birini dinlendirmek.
Yorgunluğunu çıkarmak deyiminin anlamı
* Yaptığı işe değer bir tatil yaparak dinlenmek, istirahat etmek.
* Yorgunluğu unutturan sevindirici sonuç almak.
* Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Örnek: Mesela şimdi yorgunluk çıkarmak için yıkanmak istersiniz. (R. H. Karay)
Örnek 2: Hele trenin yorgunluğunu at bir üzerinden. (T. Dursun K.)
Yorgunu yokuşa sürmek deyiminin anlamı
Yapılması güç bir işin, büsbütün güç şartlarda gerçekleştirilmesini istemek.
Örnek: Bu saatte gidelim diyorsun, ama yaptığın yorgunu yokuşa sürmek.
Yorgunluğunu atmak deyiminin anlamı
* Dinlenmek, istirahat etmek.
* Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Örnek: Yorgunluğunu atmak için, tüm gün yataktan çıkmadı.
Örnek 2: O işe çok emek vermişti, ama sonunda yorgunluğunu atmıştı.
Yorgunluk çıkarmak deyiminin anlamı
* Dinlenmek, istirahat etmek.
* Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Örnek: Yorgunluk çıkarmak için, tüm gün yataktan çıkmadım.
Örnek 2: Gece nöbetinden döndüğünde, yorgunluk çıkarmak için duş aldı.
Örnek 3: Aldığı bu güzel haber, çektiği sıkıntılardan sonra yorgunluk çıkarmasına yetti.
Örnek 4: Üniversiteyi kazanarak yorgunluk çıkarmış oldu, şimdi daha huzurlu.
Yorgun argın deyiminin anlamı
Çok yorulmuş, gücü kalmamış olarak.
Örnek: Eve yorgun argın dönmüştü.
Yorgunluk atmak deyiminin anlamı
* Dinlenmek, istirahat etmek.
* Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Örnek: Yorgunluk atmak için, tüm gün yataktan çıkmadı.
Örnek 2: O işe çok emek vermişti, ama sonunda güzel yorgunluk atmıştı.
Yorgunluğunu çıkartmak deyiminin anlamı
* Dinlenmek, istirahat etmek.
* Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Örnek: Üç günün yorgunluğunu çıkartmak için, tüm gün yataktan çıkmadı.
Örnek 2: O işe çok emek vermişti, ama sonunda yorgunluğunu çıkartmıştı.
Yorgunluk çıkartmak deyiminin anlamı
* Dinlenmek, istirahat etmek.
* Yaptığı işten, dinlenmesini sağlayacak iyi bir haber alıp huzur içinde olmak.
Örnek: Üç günün yorgunluğunu çıkartmak için, tüm gün yataktan çıkmadım.
Örnek 2: O işe çok emek vermişti, ama yorgunluğunu çıkartmıştı.