Maşası olmak deyiminin anlamı
* Tehlikeli bir işte, başkası İçin risk alarak o işi yapmak.
* Sakıncalı bir işte, biri tarafından araç olarak kullanılmak.
Örnek: İşverense işveren, onun maşası olamam ben!
Örnek 2: Aklını kullanmayınca kötü adamların maşası oldu.
Maşa gibi deyiminin anlamı
Zayıf ve kuru kimse.
Örnek: Maşa gibi bir karısı var, ama onu çok sever.
Maşa gibi kullanmak deyiminin anlamı
Sakıncalı bir işte, biri tarafından araç olarak kullanılmak.
Örnek: İşverense işveren, bizi maşası gibi kullanamaz!
Örnek 2: Seni, kimsenin maşa gibi kullanmasına izin vermem.
Maşa kadar deyiminin anlamı
Çok küçük doğan çocuk.
Örnek: Sen ilk doğduğunda maşa kadardın, çok şükür zamanla kendini toparladın.
Örnek 2: Maşa kadar bebek, neresini sevelim?
Maşalık etmek deyiminin anlamı
Başkalarının çıkarı, isteği ve amaçları doğrultusunda çalışmak.
Örnek: Dürüstçe itiraf et, burada kime maşalık ediyorsun?
Maşa varken elini ateşe uzatmak deyiminin anlamı
Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol varken o yolu tutmamak.
Örnek: Maşa varken elini uzatmak istemiyor, bu tip adamları üstümüze salıyor.
Örnek 2: Maşa varken elini uzatmaya değmez, birini ayarlar işi hallettiririz.
Örnek 3: Gidip şikayetçi olalım, devlet uğraşsın, maşa varken elimizi ateşe uzatmayalım.
Maşa varken elini yakmak deyiminin anlamı
Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol varken o yolu tutmamak.
Örnek: Maşa varken elini yakmak istemiyor, bu tip adamları üstümüze salıyor.
Örnek 2: Maşa varken elini yakmaya değmez, birini ayarlar işi hallettiririz.
Örnek 3: Gidip şikayetçi olalım, devlet uğraşsın, maşa varken elimizi yakmayalım.
Maşa varken elini ateşe sokmak deyiminin anlamı
Bir işten gelebilecek zarardan kendini koruyacak bir yol varken o yolu tutmamak.
Örnek: Maşa varken elini sokmak istemiyor, bu tip adamları üstümüze salıyor.
Örnek 2: Maşa varken elini sokmaya değmez, birini ayarlar işi hallettiririz.
Örnek 3: Gidip şikayetçi olalım, devlet uğraşsın, maşa varken elimizi ateşe sokmayalım.