Yara açmak deyiminin anlamı
* Büyük dert, acı, üzüntü vermek.
* Vücutta ya da bir şeyin yüzeyinde yara oluşmasına neden olmak.
Örnek: Onun sözleri içimde bir yara açtı.
Örnek 2: Oğlum evi terkederek içimde büyük biri yara açtı.
Yaraya merhem olmak deyiminin anlamı
* Bir kimsenin bir zararını karşılamak, bir sıkıntısını gidermek.
* Zorunlu gereksinimi karşılamak, (acil ihtiyaçları karşılamak).
Örnek: Şu getirdiklerim yaraya merhem olur mu bilmem?
El yarası değil dil yarası deyiminin anlamı
Fizikî olarak verilen değil, söz ile verilen zarar, incitici ve kırıcı söz.
Yaraya tuz biber ekmek deyiminin anlamı
Bir kişinin derdini, acısını arttırıcı eylemde bulunmak.
Örnek: Sözlerinle adamın yarasına tuz biber ektin resmen.
Yara işlemek deyiminin anlamı
* Yara kapanmayıp akıntı sürmek.
* Üzücü bir olayın etkisi bitmemek.
Örnek: Kolundaki yara işlemiş, pansuman yapmak lazım.
Örnek 2: Ayrılık yarası işlemiş, unutamıyor işte eski sevgilisini.
Dil yarası deyiminin anlamı
Acı, ağır ve kötü sözün gönülde bıraktığı kırgınlık. Gönül, (yürek) yarası.
Örnek: Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez demişler.
Yarasına tuz basmak deyiminin anlamı
Üzüntüyü, acıyı arttıran şeyler yapmak.
Örnek: Dengesiz konuşup da çocuğun yarasına tuz basma.
Örnek 2: Sen benim yarama tuz basmaktan bıkmadın mı?
Yarasına tuz biber ekmek deyiminin anlamı
Üzüntüyü, acıyı arttıran şeyler yapmak.
Örnek: Dengesiz konuşup da çocuğun yarasına tuz biber ekme.
Örnek 2: Sen benim yarama tuz biber ekmekten bıkmadın mı?
Yarasını deşmek deyiminin anlamı
cıyı, üzüntüyü hatırlatmak, tazelemek.
Örnek: Böyle konuşarak yaramı deştiğinin farkında mısın?
Yara almak deyiminin anlamı
* Yaralanmak.
* İtibar kaybetmek.
Örnek: Dünkü çatışmada ciddi yara almış. Allah şifa versin.
Örnek 2: Borçlarını zamanında ödeyemeyince şirket yara almıştı.
Yara bere içinde olmak deyiminin anlamı
Vücudunda çokça yara, ezik, sıyrık, çürük bulunmak.
Örnek: Merdivenlerden düşmüş, her yanı yara bere içinde kalmış.
Yaralı parmağa işememek deyiminin anlamı
En küçük bir yardımı bile esirgemek.
Örnek: Yaralı parmağa işemez o, boşa umut bağlama.
Yarayı tazelemek deyiminin anlamı
Üzüntüyü, sıkıntıyı, acıyı hatırlatmak, yeniden ortaya çıkarmak.
Örnek: Yarayı tazelemek istemem ama o günlerin acısını hala yaşıyoruz.
Yarasız yere kurt düşürmek deyiminin anlamı
Sebepsiz yere sıkıntı verecek, başkasını kuşkulandıracak işler yapmak.
Örnek: Yarasız yere kurt düşürmene çok sinir oldum.
Örnek 2: Her şey yolundayken yarasız yere kurt düşürmemeye çalış.