Katır gibi deyiminin anlamı
İnatçı kimse.
Örnek: Katır gibi bir babası var, Allah kimseye vermesin, kız kapıdan dışarı adım atamıyor.
Örnek 2: Bence sen de gel, katır gibi etme.
Katır tepmişe dönmek deyiminin anlamı
Çok hırpalanmak, perişan duruma düşmek, felaketin nereden geldiğini anlayamamak.
Örnek: Borsa sert düşüşle katır tepmişe döndü.
Örnek 2: Katıldığı tartışma programında adeta katır tepmişe döndü.
Örnek 3: Sevdiği terk edince, katır tepmişe döndü garibim.
Örnek 4: Yediği yedi golden sonra takım katır tepmişe döndü.
Katır inadı deyiminin anlamı
Fazla inatçı olma durumu.
Örnek: Ondaki bu katır inadı varken barışamazlar.
Katır kuyruğu gibi kalmak deyiminin anlamı
Bir işte ilerlemeden kalmak.
Örnek: On yılı aşkın süredir memurluk yapıyor, katır kuyruğu gibi kaldı işte.
Örnek 2: Katır kuyruğu gibi kalmamak için girişimlerde bulunuyor.
Örnek 3: Yedi yıldır katır kuyruğu gibi kalmaya devam mı?
Çeyiz katırı deyiminin anlamı
Kendisine yakışmayacak biçimde aşırı süslenmiş kimse.
Katır boncuğu deyiminin anlamı
Büyük mavi boncuk.
Fincancı katırlarını ürkütmek deyiminin anlamı
* Riskli bir durumda tehlike getirebilecek bir davranışta bulunmak.
* Kötü niyetli kişileri ürkütecek hareketlerde bulunmak.
* Zararı dokunacak bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak.
* Kendisinden kötülük gelmesi beklenen birisinin hoşuna gitmeyecek davranışlarda bulunmak. Güçlü bir kişiyi kızdıracak şekilde hareket etmek.
Örnek: Kaymakamla konuşurken dikkatli ol, fincancı katırlarını ürkütme sakın!