Acemilik etmek deyiminin anlamı
Düşüncesizce hareket etmek.
Örnek: Bir acemilik edip, planı öğretmene söyledim.
Örnek 2: Sakın bir acemilik etme, yoksa işimiz yarım kalır.
Acemilik çekmek deyiminin anlamı
* Bir işte tecrübesiz ve deneyimsiz olduğu için sıkıntı çekmek.
* Bir yerin yabancısı olduğu için yaşantısında zorluklar çekmek.
Örnek: Bir ay kadar acemilik çekmeme rağmen, şimdi her olaya hakim oldum.
Örnek 2: Bu şehirde acemilik çektiğim yılları anımsadım.
Acemi oğlan deyiminin anlamı
Henüz yetişmemiş yeniçeri.
Örnek: Acemi oğlanlar ocağından mezun olan askerlerin yeniçeri ocağına geçme törenine verilen ad bedergahtır.
Örnek 2: Mimar Sinan’ın devşirme ve acemi oğlanlar birliğinde kapıkulu askeri olduğunu öğrendim.
Acemi nalbant gibi kah nalına vurur, kah mıhına deyiminin anlamı
Yaptığı işlerin hiçbirini düzenli ve doğru yapmaz.
Örnek: Üç günlük işçi işte; acemi nalbant gibi kah nalına vurur, kah mıhına hesabı ne yapacak.
Acemi çaylak deyiminin anlamı
Toy, tecrübesiz, beceriksiz, deneyimsiz kişiler için söylenir.
Örnek: Acemi çaylağa bak ya! Sen mi öğreteceksin bize işimizi.
Örnek 2: Acemi çaylak gibi daha Türkçe yazmayı bilmiyorsun.
Acemi ördek ya başından ya kaçından dalar deyiminin anlamı
Bilgisiz ve tecrübesiz kimsenin şaşkınlığını için alay yollu olarak söylenir.
Örnek: Acemi ördek ya başından ya kaçından dalar, ilk defa görmüş ne yapsın.
Acemi öğretmeye vaktim yok deyiminin anlamı
Yeterli olmayan biriyle tartışmam.
Örnek: Acemi öğretmeye vaktim yok, derdinizi başkasına anlatın.
Acemi çaylaklık etmek deyiminin anlamı
Deneyimsiz, toy, beceriksiz biri gibi davranmak.
Örnek: Yaptığın boya işinde acemi çaylaklık etmişsin.
Örnek 2: Daha ilk işimde acemi çaylaklık etmek istemem.