Vakit öldürmek deyiminin anlamı
* Yapacak bir şey olmadığından sıkılmamak için faydasız ama eğlenceli bir iş yapmak.
* Kimi şeylerle uğraşarak belli bir zamanın geçmesini sağlamak, boş şeylerle vakit geçirmek.
* Zamanı gereksiz, yararsız işlerle ya da hiçbir iş yapmadan geçirmek.
Örnek: Burda beklemekle zaman öldürüyoruz beyler.
Örnek 2: Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı. (S. F. Abasıyanık)
Vakit geçirmek deyiminin anlamı
* Bir şey ile yakından ilgilenmek.
* Bir şeyden vazgeçmemek, sebat göstermek.
* Gereksiz işlerle uğraşmak.
* Vakti boşa harcamak, oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak.
Örnek: Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım.
Vakit kazanmak deyiminin anlamı
* Bir şeyi yapmak için daha çok zaman elde etmek.
* Bir şeye ayrılan süreyi azaltmak.
* Bir şeyi daha hızlı yaparak ayrılan süreyi azaltmak ve artan süreyi başka işte kullanma olanağını elde etmek.
* Karşı tarafı oyalayarak kendi hazırlanma süresini uzatmak.
Örnek: Sen onu meşgul et ki hemen yola çıkmasın, bu sayede biz de biraz vakit kazanmış oluruz.
Örnek 2: Dilekçeyi şimdi verirsek vakit kazanırız.
Örnek 3: Top taca gidince, oyuncu vakit kazanmak için ayakkabısını bağlıyor.
Bilmediği beş vakit namaz onu da şeytan komaz deyiminin anlamı
Her şeyi bilir anlamında kullanılır.
Vakit nakittir deyiminin anlamı
Zaman en değerli varlığımızdır. Zaman da para gibi çok değerlidir. Amaçsızca geçirilen her saniye, bir daha ele geçmemek üzere yitirilen bir hazinedir.
Örnek: Vakit nakittir çocuklar; biraz daha seri olalım, işleri bugün bitirelim.
Vakitsiz yemek deyiminin anlamı
Yemek saatleri dışında yemek yemek.
Örnek: Vakitsiz yemek yemekten vazgeç, gittikçe kilo alıyorsun.
Vakit saat aramamak deyiminin anlamı
Zamana hiç aldırmamak.
Örnek: Bir sorunun olduğunda beni ara, vakit saat aramama.
Vakit vakit deyiminin anlamı
Belli olmayan zamanlarda, ara sıra, bazen.
Örnek: Vakit vakit bana telefon da açardı.
Örnek 2: Vakit vakit onunla konuşup dertleşiriz.
Örnek 3: Vakit vakit görüşmüşlüğümüz vardır.
Vakit kaybetmek deyiminin anlamı
Boşa zaman geçirmek, gecikmek.
Örnek: Burada araba bekleyerek vakit kaybediyoruz.
Örnek 2: Arkadaşınla görüşüp vakit kaybetmek istemiyorum.
Vakit geçirmek deyiminin anlamı
Gereksiz işlerle uğraşmak, oyalanmak, bazı şeylerle meşgul olarak zamanın geçmesini sağlamak.
Örnek: Top oynayarak vakit geçirebiliriz sanırım.
Vakitli vakitsiz deyiminin anlamı
Rastgele bir zamanda, gelişigüzel, uygun bir zamanı gözetmeden.
Örnek: Vakitli vakitsiz gelip giderdi evine.
Örnek 2: Vakitli vakitsiz evden gitmesi beni rahatsız ediyor.
Vakit kaybetmeden deyiminin anlamı
Hemen, derhal.
Örnek: Villamıza hırsız girmiş, vakit kaybetmeden polisi aradık.
Örnek 2: Haberi aldık, vakit kaybetmeden size geldik.
Örnek 3: Vakit kaybetmeden bir doktora görünsen iyi olur.
Vakitler hayrolsun deyiminin anlamı
Esenleme sözü.
Örnek: Vakitler hayrolsun efendim, nereye böyle ailecek?
Vakit daralmak deyiminin anlamı
Zaman azalmak.
Örnek: Vakit daraldığı için ne yapacağını bilemez oldu.
Örnek 2: Yemekleri iftara yetiştirelim, vakit daralıyor.
Örnek 3: Gençler vakit daralıyor, sınava iyi hazırlanın.
Vaktini almak deyiminin anlamı
Epey zaman harcanmasını gerektirmek, başka bir işe ayrılmış zamanı tutmak.
Örnek: Vaktini alıyorum ama başka çarem de yok.
Örnek 2: Bu iş biraz vaktini alacak, ama yardımına ihtiyacım var.
Vaktini şaşmamak deyiminin anlamı
Tam zamanında.
Örnek: Vaktini şaşmaz o, göreceksin şimdi gelecek.
Örnek 2: Bizim servis vaktini şaşmaz, bak geliyor.
Vakti olmak deyiminin anlamı
Acele gerekmemek.
Örnek: Vaktim var, siz işinizi halledin.
Vaktini öldürmek deyiminin anlamı
Zamanını yararsız, gereksiz, boş işlerle ya da hiç iş yapmadan, boş yere geçirmek.
Örnek: Bu kazanç getirmeyen işle bütün vaktini öldürecek misin yani?
Vakti gelmek deyiminin anlamı
* Ölmek üzere olmak.
* Zamanı gelmek, süresi dolmak.
Örnek: Ne yazık ki vakti geldi.
Örnek 2: Hasat vakti geliyor, hazırlıklara başlamak lazım.
Vaktiyle deyiminin anlamı
* Vaktinde, uygun zamanda.
* Oldukça eski bir zamanda.
Örnek: Vaktiyle gelin de birlikte yemek yiyelim.
Örnek 2: Vaktiyle altın sarayda bir padişah yaşarmış.