Kalp kazanmak deyiminin anlamı
* Bir kişinin sevgisini kazanmak.
* Güzel bir davranış ve sözle birilerinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek.
Örnek: Bir demet çiçekle annemizin kalbini kazanabiliriz.
Kalbini kırmak deyiminin anlamı
* Birisini küstürmek, üzmek, duygusal yönden incitmek. Gönlünü kırmak, gücendirmek.
* Çok üzmek, kırmak. Kaba söz ve davranışlarla üzmek.
Örnek: Onu, kalbini kırmadan uyarmaya çalış.
Kalbini okumak deyiminin anlamı
Birinin duygu ve düşüncelerini, niyetini anlamak.
Örnek: Ne istediğini nereden bileyim, kalbini mi okuyorum senin.
Örnek 2: Sen yine bir şeylere kızmışsın, kalbini okurum senin.
Kalbini çalmak deyiminin anlamı
Sevgisini kazanmak, kendine âşık etmek.
Örnek: En büyük amacım onun kalbini çalmaktı.
Örnek 2: İnsanların kalbini çalıp öylece gitmeyin.
Örnek 3: zamanında senin kalbinin çalabilmek için az uğraşmadım.
Kalbi temiz deyiminin anlamı
Kötü düşüncesi olmayan kimseleri nitelemek için kullanılır.
Örnek: Kalbi temiz insanların yaşadığı bir yerdi burası.
Kalbine doğmak deyiminin anlamı
Malûm olmak, bir işin olduğunu ya da olacağını sezinlemek, tahmin etmek.
Örnek: Onun bize geleceği sanki kalbime doğmuştu.
Örnek 2: Beni arayacağın inan kalbime doğdu.
Kalbi boş olmak deyiminin anlamı
Sevgilisi bulunmamak.
Örnek: Yakın arkadaşım olur, kalbinin boş olduğunu biliyorum.
Örnek 2: Kalbinin boş olmasına sevindim, çünkü kendisini çok beğeniyorum.
Örnek 3: Kalbi boş olanın, gönlünü hoş etmek daha kolay olur.
Kalbi dayanmamak deyiminin anlamı
* Aşırı heyecan, üzüntü, yorgunluk veya herhangi bir hastalık yüzünden kalbi durmak, ölmek.
* Çok acı duymak, acısına katlanamamak.
Örnek: Yaşlı kalbi daha fazla dayanamadı.
Örnek 2: İki kez kalp krizi geçirdi, üçüncüye kalbi dayanamaz.
Örnek 3: Ailesinin son ferdini de kaybedince kalbi dayanmadı ihtiyar kadının, yatağa düştü.
Örnek 4: Çocuğunun ölümüne kalbi dayanmıyordu.
Kalbi ferahlamak deyiminin anlamı
İçi kaygıdan, sıkıntıdan kurtulmak.
Örnek: Seninle konuştuktan sonra kalbim ferahladı, Allah razı olsun.
Örnek 2: Kalbi ferahlasın diye nasihatlerde bulundum.
Örnek 3: Uzun bekleyişten sonra çocuklarını karşısında görünce kalbi ferahladı.
Kalbi parçalanmak deyiminin anlamı
Bir kişinin acınacak ve üzücü durumunu görüp üzülmek. Yüreği parçalanmak.
Örnek: Sokakta yatan çocukları gördükçe kalbim parçalanıyor.
Kalbi sızlamak deyiminin anlamı
Acıma duygusuyla üzülmek. Yüreği sızlamak.
Örnek: Köpeği yaralanmıştı, kalbi sızlıyordu.
Örnek 2: Şehitlerin hayat hikayesini dinledikçe, kalbi sızlıyor insanın.
Kalbi yerinden fırlamak deyiminin anlamı
Birdenbire heyecanlanmak veya korkmak.
Örnek: Balon patlayınca, kızcağızın kalbi yerinden fırladı.
Örnek 2: Görmeyince aklına bile gelmiyor, ama görünce kalbi yerinden fırlıyor.
Kalbi yırtılmak deyiminin anlamı
Acı duymak.
Örnek: İmdat çığlıklarını işittikçe adeta kalbim yırtıldı.
Kalbini burmak deyiminin anlamı
Üzmek, sıkıntı vermek.
Örnek: Sizin yaşadıklarınız hepimizin kalbini burdu.
Kalbini fethetmek deyiminin anlamı
Birinin sevgisini, güvenini kazanmak.
Örnek: Ne yaptı etti, sonunda o kızın kalbini fethetmeyi başardı.
Örnek 2: Bir demet çiçekle annemizin kalbini fethedebiliriz.
Kalbi olmamak deyiminin anlamı
Acıma duygusundan yoksun, acımasız olmak.
Örnek: Bu çocuğa eziyet ediyorsunuz. Kalbiniz yok mu sizin?
Kalbini doldurmak deyiminin anlamı
Yüreğini sevgiyle ısıtmak.
Örnek: Şu sözlerin insanın kalbini dolduruyor.
Kalbi ağzına gelmek deyiminin anlamı
Birden bire çok korkmak, kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı hızlı atmak.
Örnek: Karanlık ve ıssız sokakta yürürken bir çığlık duydu, kalbi ağzına geldi o an.
Örnek 2: Birden karşısında beni görünce kalbi ağzına gelmişti.
Kalbi çarpmak deyiminin anlamı
* Korku ve kaygı duyup merak etmek, bu sebeple tedirgin olmak, huzursuz olmak.
* Adrenalin artışı nedeniyle yüreği hızlı vurmak.
* Kalbi çarpmak veya çalışmak.
Örnek: Sen miydin baba ya! Korkuttun beni, kalbim çarpıyor hala.
Örnek 2: Paraşütle atlayış yaptığımda kalbimin çarpması uzun süre geçmedi.
Örnek 3: Kazadan sonra baktığımızda kalbi çarpmaya devam ediyordu.
Kalbi dolu olmak deyiminin anlamı
Sevgilisi olmak.
Örnek: Kalbi dolu olduğundan, tüm teklifleri düşünmeden reddediyordu.
Örnek 2: Her güne mutlulukla uyanıyordu, çünkü kalbi artık doluydu.
Kalbi kararmak deyiminin anlamı
* İnancını kaybetmek.
* İçine bir karamsarlık, bir sıkıntı çökmek; iyimserliği ortadan kalkmak.Yüreği kararmak.
Örnek: Senin kalbin temelli kararmış, ne diyeyim ki.
Örnek 2: Kalbin kararmasın, onu bulacağımızdan emin ol.
Kalbi sıkışmak deyiminin anlamı
* Kalp atışları düzensiz olmak, sıkıntı duymak.
* Bir meseleden dolayı aşırı üzülmek.
Örnek: Fazla yemek nedeniyle kalbi sıkışmış, hastaneye gittiler.
Örnek 2: Şöyle anlatma Perihan, kalbim sıkışıyor.
Kalbi yerinden oynamak deyiminin anlamı
Birdenbire heyecanlanmak veya korkmak.
Örnek: Balon patlayınca, kızcağızın kalbi yerinden oynadı.
Örnek 2: Görmeyince aklına bile gelmiyor, ama görünce kalbi yerinden oynuyor.
Kalbi yerinden çıkmak deyiminin anlamı
Birdenbire heyecanlanmak veya korkmak.
Örnek: Balon patlayınca, kızcağızın kalbi yerinden çıktı.
Örnek 2: Görmeyince aklına bile gelmiyor, ama görünce kalbi yerinden çıkıyor.
Kalbine saplanmak deyiminin anlamı
Aşırı derecede acı duymak, içine oturmak.
Örnek: Şu elime bir diken battı, acısı kalbime saplandı sanki.
Kalbini eritmek deyiminin anlamı
Acımasını sağlamak, yumuşatmak.
Örnek: Ailenin kalbini eritmen lazım ki seni affetsinler.
Kalbiyle konuşmak deyiminin anlamı
Düşüncelerini, duygu ağırlıklı bir biçimde anlatmak.
Örnek: Başından geçen olayları anlatırken genellikle kalbiyle konuştu.
Kalp ağrısı deyiminin anlamı
Aşk acısı.
Örnek: Bu yaşlarda kalp ağrısı çekmek normaldir.
Kalp kırmak deyiminin anlamı
Davranışıyla birini incitip üzmek, kırmak, gücendirmek.
Örnek: Kalp kırmaktan çok gönül yapmaya çalışın.
Örnek 2: İnsanlara değer ver, kalp kırmakla eline bir şey geçmez.
Kalp fethetmek deyiminin anlamı
Güzel bir davranış ve sözle birilerinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek.
Örnek: Bir demet çiçekle annemizin kalbini fethedebiliriz.
Örnek 2: Ne yaptı etti, sonunda o kızın kalbini fethetmeyi başardı.
Kalp çalmak deyiminin anlamı
Sevgisini kazanmak, kendine âşık etmek, kalbini çalmak.
Örnek: Kalp çalmayı iyi bilirsin, ama sana değer verenlere değer vermiyorsun.
Kalp etmek deyiminin anlamı
Bir durumdan başka bir duruma çevirmek, dönüştürmek.
Örnek: Zararımıza olan işi kalp edip kârlı bir duruma çevirdik.
Kalp olmamak deyiminin anlamı
Acıma duygusu olmamak.
Örnek: Sende kalp olsa, bu kadar zalimlik yapmazdın.
Kalp ağrısı çekmek deyiminin anlamı
* Aşktan doğan üzüntü, yürek ağrısı çekmek.
* Sıkıntı, keder, yürek ağrısı çekmek.
Örnek: Şu kıza kendini kaptırma, sonra çok kalp ağrısı çekersin.
Örnek 2: Kalp ağrısı çekmek bizim kaderimizde var.
Kalbe dokunmak deyiminin anlamı
Acı veya üzüntü vermek.
Örnek: Ünlü şarkıcı, kalbe dokunan şarkılarla geri döndü.
Örnek 2: Kalbe dokunan haberleri izlemeyi hiç sevmiyorum.
Kalbe doğmak deyiminin anlamı
Malûm olmak, bir işin olduğunu ya da olacağını sezinlemek, tahmin etmek.
Örnek: Onun bize geleceği sanki kalbe doğmuştu.
Örnek 2: Beni arayacağın inan kalbe doğdu.
Kalbe işlemek deyiminin anlamı
Derin üzüntü uyandırmak.
Örnek: Bu olaylar benim kalbime işliyor.