Çamur atmak deyiminin anlamı
Birini kötü bir işe karışmış gibi göstermek, kara çalmak, iftira etmek.
Örnek: Arkadaşına çamur atmaya utanmıyor musun?”
Örnek 2: Kendin trafik kurallarına uymadın, şoföre çamur atma.
Çamura yatmak deyiminin anlamı
* Kendisinden bekleneni, çeşitli nedenler ileri sürerek yerine getirmemek, sözünü tutmamak.
* Borcunu ödememek.
Örnek: Odasını temizlememek için çamura yatıyor.
Örnek 2: Beş yüz lira için çamura yatmaya çalışıyorsun.
Çamurdan çekip çıkarmak deyiminin anlamı
Birini kötü veya onurunu tehlikeye düşüren bir durumdan kurtarmak.
Çamura taş atma deyiminin anlamı
Edepsiz bir kimsenin tepkisine yol açacak bir davranışta bulunmak, çirkefe taş atmak.
Örnek: Çamura taş atma, başına bela olur.
Örnek 2: Böyle konuşarak çamura taş attığının farkında mısın?
Örnek 3: Şu çamura taş atıp da başını belaya sokmadan gir içeri!
Çamura bulamak deyiminin anlamı
Kirletmek.
Örnek: İki fidan dikti, kıyafetleri çamura bulanmış.
Çamura bulaşmak deyiminin anlamı
Kötü ve hoşa gitmeyen, yasal olmayan bir işe karışmak.
Örnek: Çamura bulaşmaktan vazgeç, başın belaya girer.
Örnek 2: Çamura bulaşma diye seni zamanında çok uyardım.
Çamur gibi deyiminin anlamı
* İyi pişmemiş ve koyu renkli unla yapılmış ekmek.
* Herkese sataşıp tedirginlik veren kimse.
Çamura batmak deyiminin anlamı
Kötü ve hoşa gitmeyen, yasal olmayan bir işe karışmak.
Örnek: Çamura batmaktan vazgeç, başın belaya girer.
Örnek 2: Çamura batma diye seni zamanında çok uyardım.
Çamuru karnında, çiçeği burnunda deyiminin anlamı
Yeni koparılmış, çok taze sebze veya meyve, çiçeği burnunda, çamuru karnında.
Örnek: Köşedeki manavı tavsiye ederim, çamuru karnında, çiçeği burnunda ürünler satıyor.
Örnek 2: Çamuru karnında, çiçeği burnunda sebzelerden bir salata yapalım.
Çamur sıçratmak deyiminin anlamı
Birini kötü bir işe karışmış gibi göstermek, kara çalmak, iftira etmek.
Örnek: Arkadaşına çamur sıçratmaya utanmıyor musun?
Örnek 2: Kendin trafik kurallarına uymadın, şoföre çamur sıçratma.
Çamura basıp çalıya asmak deyiminin anlamı
* Çamaşırı, kirli bir suda yıkayıp uygun olmayan bir yerde kurumaya bırakmak.
* Bir işi özensiz, üstünkörü yapmak.