Süt dökmüş kedi gibi deyiminin anlamı
* Suçunu bilerek sessiz ve sakin durmak.
* Uysallaşmak, kabahatini bilerek ses çıkarmamak, bir köşede sessizce oturmak.
* Bir kabahat işleyip de bu kabahatinden dolayı utanan, korkan, çekinen kimsenin durumunu anlatmak için kullanılır.
Örnek: Hele süt dökmüş kedi gibi susmaktan ne çıkar? (N. Uygur)
Süt kuzusu deyiminin anlamı
* Çok küçük yavru, nazlı kimse.
* Henüz meme emen kuzu.
* Korunması gerekecek denli küçük çocuk, yavru, bebek.
Örnek: Daha süt kuzusu o, nasıl kıyılıp da vurulur ona?
Süt liman olmak deyiminin anlamı
* Ortalığın sakin ve olaysız olması.
* Dingin, gürültüsüz, sakin olmak.
* Sakinleşmek, durulmak
Örnek: Ortalık bir anda süt liman olmuştu.
Örnek 2: Tam ortalık süt liman oldu derken, şimdi de bu mektup çıkmıştı karşıma. (A. Ümit)
Sütü bozuk deyiminin anlamı
* Kötü bir ünü olan aileden ya da çevreden gelmek.
* Mayası bozuk, kötü soydan gelen ve ahlâksızlık eden kimse.
* Soydan kötü, kötü soydan gelme, aşağılık, soysuz (kimse).
Örnek: Senin gibi sütü bozuklara selâm verilir mi?
Kuş sütüyle beslemek deyiminin anlamı
* Her istediğini yapmak, her türlü lüksü sağlamak.
* En değerli az bulunur yiyecek ve içeceklerle besleyerek bakımıyla çok yakından ilgilenmek.
Helal süt emmek deyiminin anlamı
* Doğruluktan ve dürüstlükten ayrılmamak.
* Doğruluktan ayrılmamak.
* İyi huylu, doğru yoldan sapmayan, temiz kişi.
Örnek: Helal süt emmiş, dürüst, temiz, çalışkan bir mühendis bulalım. (A. Kulin)
Örnek 2: İnanmıyorum onun yaptığına, o helâl süt emmiş birisidir.
Etliye sütlüye karışmamak deyiminin anlamı
* Kimsenin işine karışmamak, kendi hâlinde olmak, hiç bir şeyle ilgilenmemek.
* Kendini alâkadar etmeyen meselelerden, toplumu derinden etkileyen olaylardan uzak durmak, kaçınmak ve hiçbiriyle ilgilenmemek.
* Toplum içindeki akımlardan uzak durmak, hiçbiriyle ilgilenmemek. Kendi hâlinde bir öğrenci işte, etliye sütlüye karışmaz.
* Kendini ilgilendirmeyen hiçbir şeye karışmamak. Toplumun hiçbir sorunu ile ilgilenmemek.
Örnek: Kendine sahip çık, sakın etliye sütlüye karışayım deme oğlum.
Ağzı süt kokmak deyiminin anlamı
* Ana kuzusu olmak, gerekli cesaret ve güce sahip olmamak.
* Çok genç ya da küçük olmak.
* Çok genç, toy ve tecrübesiz olmak.
* Daha çok küçük bir yaşta,daha cahil,bildiği şeylerin sınırlı olduğunu anlatan bir deyimdir.
Örnek: Şu ağzı süt kokan mı yarışacak benimle.
Örnek 2: Zavallı kırkına gelmiş de ağzı süt kokuyor.
Örnek 3: Ali ne bilsin ki daha ağzı süt kokuyor.
Anasından emdiği süt burnundan gelmek deyiminin anlamı
* Çok büyük bir zahmet veya sıkıntı çekmek.
* Bir işi yaparken çok sıkıntı çekmek, eziyete katlanmak.
* Birine bir iş yaptırırken çok sıkıntı çektirmek.
Örnek: Hiç belli olmaz insanoğlu! Bir gün anadan emdiği sütü burnundan getirir.
Örnek 2: Şu arabanın taksitlerini ödeyinceye kadar anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.
Ananın ak sütü gibi helâl olsun deyimi
Anamın sütü bana nasıl helal ise bu da sana öyle helal olsun anlamında kullanılan bir söz.
Örnek: O para ananın ak sütü gibi helal olsun sana, dilediğin gibi harca.
Örnek 2: Sana bıraktığım bu miras ananın ak sütü gibi helal olsun.
Sütüne havale etmek deyiminin anlamı
* İşi, beklenen biçimde yapmasını o kişinin vicdanına bırakmak.
* Karakterine, insanlık duygusuna, vicdanına bırakmak.
Örnek: Müdürün sütüne havale etmekten başka yapacak şeyimiz yok.
Emdiği sütü burnundan getirmek deyiminin anlamı
Birisine çok sıkıntı çektirmek.
Örnek: Bu olanları başka birinden işitecek olursam emdiğin sütü burnundan getiririm. (B. Günel)
Örnek 2: Şu matematikçi emdiğim sütü burnumdan getirdi, dersi zor geçtim.
Örnek 3: Babası iki gün emdiği sütü burnundan getirdi, tüm bahçeyi temizletti.
Sütten kesilmek deyiminin anlamı
Tıp hastalık, üzüntü veya bebeğin emmesi nedeniyle anneye süt gelmemek.
Örnek: Annesi sütten kesilince, süt anne arayışına girdiler.
Ortalık sütliman olmak deyiminin anlamı
Sakinleşmek, durulmak.
Örnek: Tam ortalık sütliman oldu derken, şimdi de bu mektup çıkmıştı karşıma. (A. Ümit)
Örnek 2: Yağmur kesildi, ortalık sütliman oldu, gidebiliriz.
Örnek 3: Ortalık sütliman oldu derken, üst komşuyla problem yaşadık.
Sütçü beygiri gibi ayakta uyumak deyiminin anlamı
Çok tembel ve miskin olmak.
Örnek: Sütçü beygiri gibi ayakta uyuma, al şu kutuları da çöpe at.
Örnek 2: Bazı memurlar sütçü beygiri gibi ayakta uyuyor, bugün git yarın gel işler bir türlü bitmiyor.
Sütüne kalmak deyiminin anlamı
İnsanlık duygusuna, namusuna, vicdanına kalmak.
Örnek: Durumu açıkça anlattım, inanıp inanmamak senin sütüne kalıyor.
Örnek 2: Bankacının sütüne kaldık, onay verirse iş tamam.
Sütten kesmek deyiminin anlamı
Emzirmeye son vermek.
Örnek: Fadime’yi aldım götürdüm, kaynanamın odasına bıraktım, sütten kesmiştim. (H. E. Adıvar)
Örnek 2: Sütten kesmek hazır mamaya geçmişler.
Sütten ağzı yanmak deyiminin anlamı
Bir olaydan gerekli dersi alarak uyanık davranmak.
Örnek: Sütten ağzı yandığı için bu kez çok dikkatliydi.
Sütten çıkmış ak kaşık gibi olmak deyiminin anlamı
Temiz, saf olmak.
Örnek: O da bu konuda suçlu, sütten çıkmış ak kaşık gibi davranamaz.