Akraba çıkmak deyiminin anlamı
* Konuştuktan sonra akraba olduklarını anlamak.
* Aynı soydan ya da aileden oldukları sonradan anlaşılmak.
Örnek: Ordan burdan konuşurken akraba çıktık.
Örnek 2: Yeni gelen imamla uzaktan akraba çıktık.
Dış kapının mandalı deyiminin anlamı
* Uzak akraba
* Önemsiz, değersiz.
Örnek: Bu benim dayımın oğlu, bu da dış kapının mandalı.
Örnek 2: O kadın dış kapının mandalı, bu konu ilgilendirmez.
Örnek 3: Dış kapının mandalı olan görevliler konuşmasın.
Örnek 3: Biz dış kapının mandalıyız tabii, istediklerim önemsenmez.
Kan çekmek deyiminin anlamı
* Yüz ve huy, anne veya baba tarafının yüzüne ve huyuna benzemek.
* Akrabalar birbirlerine yakınlık duymak.
Örnek: Kan çekmiş işte, aynı halası gibi inatçı.
Örnek 2: Teyze sizi sık sık göresim geliyor, kan çekiyor sanırım.
Süt çekmek deyiminin anlamı
Bir özelliği akrabalarına benzemek.
Örnek: Süt çekmiş işte, halası gibi inatçı.