Başından büyük işlere kalkışmak deyiminin anlamı
Gücünün üstünde olan işlere kalkışmak.
Örnek: Çekil lütfen, başından büyük işlere kalkışıp da kendini rezil etme bari.
Örnek 2: Hiç düşünmeden başından büyük işlere kalkışırsa olacağı bu.
Büyük abdesti gelmek deyiminin anlamı
Dışkı yapma ihtiyacı duymak.
Örnek: Çocuğun büyük abdesti gelmiş, onu tuvalete götüreyim.
Örnek 2: Büyük abdestim geldi, ben tuvalete gidiyorum.
Büyük gelmek deyiminin anlamı
Kıyafet, bol ve geniş olmak.
Büyük görmek deyiminin anlamı
Kendini veya başkasını olduğundan üstün saymak, yüceltmek.
Örnek: Ben seni beş kardeşim içinde hep büyük gördüm.
Örnek 2: Bence sıradan bir futbolcu, büyük görmenize şaşıyorum.
Örnek 3: Her öğrenci kendi sınıf öğretmenini büyük görüyor.
Büyük laf etmek deyiminin anlamı
* Büyük söz söylemek.
* Başkasının düştüğü kötü duruma düşmeyeceğini söyleyerek övünmek, gururlanmak.
* Gücünün üstünde işleri yapacakmış gibi dile getirmek.
Örnek: Ne demiş atalarımız; büyük lokma ye, büyük laf etme.
Örnek 2: Bankadan kredi çekmem diye büyük laf etmişim, mecburen kredi çekeceğim.
Örnek 3: Büyük laf ettiğimi fark ettim, özür dilerim.
Örnek 4: İddiayı kaybettin, bir daha büyük laf etme.
Büyük oynamak deyiminin anlamı
* Çok para koyarak kumar oynamak.
* Büyük risk ve beklentilerle bir işe girişmek.
Örnek: Bu kadar büyük oynamasına gerek yoktu.
Örnek 2: Büyük oynadım, ya kaybedeceğim, ya da kazanacağım.
Ağzı büyük deyiminin anlamı
Yüksekten atarak kendini öven.
Örnek: Ağzı büyük ama icraatları hep küçük.
Örnek 2: Senin dayının ağzı büyük, hiç muhatap olmak istemiyorum.
Allah büyüktür deyimi
Gelecekteki bir durum için umut bildiren bir söz olarak kullanılır.
örnek: Allah büyüktür, bakalım ne gösterir?
Başından büyük halt etmek deyiminin anlamı
Beceremeyeceği bir girişimde bulunmak ya da tehlikeli bir işe girişerek kötü duruma düşmek.
Bir numara büyük al seneye de giyersin deyiminin anlamı
Ekonomik durumu çok iyi olmayan ya da tutumlu ailelerin alışverişlerinde sık kullandıkları, bir giysi ya da ayakkabıdan daha uzun süre yararlanabilmek için uygulama alanı bulmuş bir görüş, bir deyim.
Burnu büyümek deyiminin anlamı
Kendini büyük görmek, kibirlenmek, böbürlenmek, büyüklenmek.
Örnek: Adam milletvekili seçilir seçilmez bizimle konuşmaz oldu, burnu büyüdü birden.”
Örnek 2: Zengin olunca burnu büyüdü, artık benimle görüşmüyor.
Özrü kabahatinden büyük deyiminin anlamı
Bir kabahat için özür dilerken daha büyük bir kabahat işleyen kimse için söylenir.
Büyüklük göstermek deyiminin anlamı
Büyük, olgun bir kimse gibi davranmak, bağışlayıcı olmak. örnek: Bize büyüklük göstermek için, soruna eğilmedi, böylece bizi güç durumdan kurtardı.
Büyüklük taslamak deyiminin anlamı
Kendini önemli, üstün göstermeye çalışmak, büyükmüş gibi bir tutum ve tavır içine girmek.
Delik büyük, yama küçük deyiminin anlamı
Eldeki olanaklar gerekenden çok az, gereksinim çok ve olanaklar yetersiz anlamında söylenir.
Emir büyük yerden gelmek deyiminin anlamı
Çok yüksek makamda olan ya da çok sevilen, sayılan bir kimse, bir işin yapılmasını buyurmuş ya da istemiş olmak.