Baştan çıkmak deyiminin anlamı nedir
* Ahlakı bozulmak, doğru yoldan ayrılıp uygunsuz işlere yönelmek.
* Kötü yola sürüklenmek, kötü yola düşmek, ahlakı bozulmak.
Örnek: Kızı baştan çıkmış diyorlar.
Evliya gibi
* Uysal (kimse);
* İyi ahlaklı (kimse).
Örnek: Evliya gibi insan, neyini beğenmiyorsun ki.
Örnek 2: Evliya gibi adam, ondan iyisini mi bulacaksın.
Hırlı mıdır hırsız mıdır deyiminin anlamı
Bir kimsenin ahlakı, kişiliği hakkında kuşku duyulduğunda kullanılan bir söz.
Örnek: Hırlı mıdır, hırsız mıdır, bir tanıyan var mı onu?
Namusunu temizlemek deyiminin anlamı
* Ahlak ve onuruna ters düşen bir durumdan kurtulmak için birini veya kendini öldürmek.
* Ahlak ve onuruna leke getiren bir durumdan kurtulmak için, buna yol açanı ya da kendini öldürmek.
Örnek: Mahkemede namusumu temizledim diye ifade verdi.
O yolun yolcusu deyiminin anlamı
* Toplumun ahlak anlayışına göre kötü bir hayat sürdüren kimse.
* Sonunda ölecek olan kimse.
Örnek: Babası içkiden öldü, o da o yolun yolcusu.
Örnek 2: O yolun yolcusu olduğu belliydi.
Tezkiyesini düzeltmek deyiminin anlamı
Ahlakça kötü tanınmışken durumunu düzeltmek.
Helal süt emmek (helal süt emmiş) deyiminin anlamı
* Ahlaklı, doğruluktan ayrılmayan kimse.
* İyi huylu, doğru yoldan sapmayan, temiz bir kişi.
Örnek: İnanmıyorum onun yaptığına, o helâl süt emmiş birisidir.
Kötü yola sapmak
Doğruluktan ayrılıp istenilmeyen ve yanlış işler yapmak.
Örnek: Kötü yola sapmışsın, bir an önce aklını başına topla.
Örnek 2: Şeytan, insanın kötü yola sapması için çabalar.
Örnek 3: Bunca yıllık ticari hayatımızda, bir kez bile kötü yola sapmadık.