Gelibolulu Mustafa Ali; 28 Nisan 1541 yılında Gelibolu’da dünyaya gelmiş Osmanlı şair, yazar ve tarihçi’dir. Babasının adı ahmet olup ticaretle uğraşırdı.
16.yy’ın en şöhretli tarihçilerinden biri olan Gelibolulu Mustafa Ali, zamanının tanınmış bilginlerinden ders alarak müderris oldu. Kanuni Sultan Süleyman’ın oğlu Şehzade Selim’in çevresine girmek fırsatını buldu, Lala Mustafa Paşa’nın divan kâtibi sıfatıyla Bosna’da kaldıysa da 1577 yılındaki İran seferine çıkan Lala Mustafa Paşa’nın yanındaki görevine döndü. Bu başarısız sefer sonucunda esirgeyicisi olan paşa görevden alınıp ölünce geçim sıkıntısı çekti. 1591 yılında yeniçeri kâtibi, 1595 yılında Sivas Defterdarı olarak eserlerini yazabilecek rahat bir ortama yeniden kavuştu, Amasya’dan sonra Kayseri ve Cidde’de mutasarrıf olarak bulundu, son görevindeyken 1600 yılında Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde öldü.
Zamanının vazgeçilmez sanat gösterisi olarak doğallıkla şiirler de yazmış olmakla birlikte çağının en güçlü düzyazı ustalarından oldu; özellikle tarih için gerekli nesnel, belgesel ve araştırıcı çalışmayı gerçekleştirdi. 50’ye yalan eseri bulunan Âli’nin adını yaşatan ürünü dört ciltlik ünlü tarihi Künhü’l-Ahbar’dır (Haberlerin Özü); Arap tarihine iki cilt ayıran bu kitabın iki cildi de Moğol ve Türk tarihini işler, açık ve kolay bir anlatımla yazılmıştır (basımı 1860, 1870); son bölümü, 16. yüzyıl tarihi için başlıca kaynak sayılır. Menâkıb-i Hünerveran (Hünerlilerin Menkıbeleri), 1586’ya kadar yaşamış ünlü hattat, tezhipçi ve ciltçilerin yaşamöyküleriyle eserlerini değerlendirir (İbnül-Emin Mahmut Kemal tarafından 1926’da bastırıldı). Kaside ve gazetelerden oluşan Türkçe Divanından (1575) başka Farsça Divanı da vardır. İlginç eserleri arasında yer alması gereken bir başka ürünü de Mevâid’ün-Nefisfi Kavâid’il-Mecâlis’dir (Meclislerin Kuraları ve Ziyafet Sofraları); Yaşadığı yüzyılın toplumsal özelliklerini, görenek, âdet, ve geleneklerini tanıtır, çağın görgü inceliklerini sergiler. Önce Cemil Yener (1975), sonra Orhan Şaik Gökyay tarafından günümüz Türkçesine çevrildi (Ziyafet Sofraları, 1978).
Gelibolulu Mustafa Ali Eserleri
» Künhü’l-Ahbâr
» Menâkıb-ı Hünerverân
» Hâlâtü’l-Kâhire mine’l-Âdâti’z-Zâhire
» Fusûlü’l-Hallü ve’l-Akd fî Usûli’l-Harcı ve’n-Nakd
» Nusretnâme
» Fursatnâme
» Nâdirü’l-Mehârib
» Heft-Meclis
» Zübdetü’t-Tevârih
» Mirkatü’l-Cihâd
» Câmiü’l-Buhûr der-Mecâlis-i Sûr
» Dîvan
» Farsça Dîvan
» Mihr ü Mâh
» Mihr ü Vefâ
» Tuhfetü’l Uşşâk
» Riyâzü’s-Sâlikin
» Nushatü’s-Selâtin
» Mevâidü’n-Nefâis fî Kavâidi’l-Mecâlis
» Mehâsinü’l-Âdâb
» Hülâsatü’l-Ahvâl der-Letâif-i Mevâiz-i Sahîh-i Hâl, Tuhfetü’s-Sulehâ
» Nevâdirü’l-Hikem
» Hakâyıku’l-Ekâlim
» Menşeü’l-İnşâ
» Münşeât