Sarah Bernhardt gerçek adı Henriette Rosine Bernard olup 1844 yılında Fransa’nın paris kentinde dünyaya gelmiş ünlü Fransız tiyatro oyuncusudur. Annesi Hollandalı, babası ise Fransız’dır.
Sarah Bernhardt, sahne yaşamına ilk kez 18 yaşında, Comédiê-Française’de adım attı. Sanatçı tiyatrodaki ilk başarısını, 25 yaşında, François Coppée’nin Le Passant (“Yoldan Geçen”) adlı tek perdelik oyunundaki halk ozanı Zanetto rolüyle kazandı. Ardından 1872 yılında Victor Hugo’nun Ruy Blas adlı manzum oyununda büyük bir başarıya ulaştı. Sarah Bernhardt, Racine’in Phèdre (1879) ve Hugo’nun Hernani oyunlarında olağanüstü bir oyunculuk yeteneği göstererek Fransız sahnelerinin kraliçesi oldu.
İnce yapılı, siyah, anlamlı gözleriyle çarpıcı bir güzelliği olan Sarah Bernhardt’ın, pürüzsüz sesi için Victor Hugo “altın ses” derken, bir başka eleştirmen, “Sadece altın değil, şimşek ve gök gürültüsü, cennet ve cehennem var bu seste”, demişti.
Sarah Bernhardt dramatik oyunculuğuyla olduğu kadar, olağandışı kişiliğiyle de ün kazandı. Sanatçının odasında bir insan iskeleti ve tabut sakladığına ilişkin söylentiler dolaşıyor ve alışılmamış davranışlarından söz ediliyordu. Alabildiğine kararlı ve güçlü bir kişiliği olan Sarah Bernhardt, heykel ve resimle de uğraştı. Bir roman ve oyunculuk konusunda bir kitap yazdı. “Çalışmak benim yaşamım” diyen ünlü sanatçı 1870 yılında Paris kuşatmasında bir hastane kurdu.
1879 yılında Londra’daki gösterilerinin biletleri kapışılıyor, halk “Tanrısal Sarah” için deli oluyordu. 1880 yılında gezgin bir tiyatro topluluğu kuran oyuncu, düzenli olarak Fransa dışında turnelere çıkmaya başladı. Aynı yıl ABD ve Kanada’ya, daha sonra Güney Amerika ve Avustralya’ya gitti. Bu ülkelerde Sardou’dan La Tosça ve Fé dora, Rostand’dan L’aiglon (“Yavru Kartal”) ve Dumas’dan Kamelyalı Kadın (La Dame aux Camélias) gibi klasik ve modern oyunlar sahneledi. Sarah Bernhardt gittiği her yerde başarı kazandı. Paris’te, kendi tiyatrosunda erkek rolüne çıkarak Hamlet’i oynadı.
1905 yılında bir oyun sırasında dizini inciten Bernhardt, 1915 yılında kangren oldu ve sağ bacağını kestirmek zorunda kaldı. Ne olursa olsun oyunculuğu bırakmadı ve ABD turnesinde, oturarak oynayabileceği rollere çıktı. I. Dünya Savaşı’nda, Fransız askerlerini cephede, tekerlekli sandalyesiyle ziyaret etti.
“Sahnede, kendi savaş alanımda öleceğim” diyen sanatçı, gerçekten de, 26 Mart 1923 yılında 79 yaşında dayken La Voyante (Geleceği Gören Kadınn) adlı bir Hollywood filminin çekimi sırasında Paris’te öldü.