Ahi Evran, veya tam adıyla Şeyh Nasirüddin Mahmud Ahî Evran bin Abbas, Aralık 1169 yılında İran’ın Batı Azerbaycan Eyaleti’nde bulunan Hoy şehrinde dünyaya gekmiş Ahiliğin kurucusu sayılan debbağların piri, 32 çeşit esnaf ve sanatkârın lideridir.
Kurmuş olduğu Ahilik Teşkilâtı ile sosyal, iktisadî ve siyasî hayatımızı etkileyen; Anadolu’nun vatanlaşmasında ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda büyük rol oynayan, bu sebeple Türk-İslâm tarihinin önemli şahsiyetlerinden olan Ahi Evran, Genç yaşta Horasan’dan ayrıldı. Çeşitli yöreleri dolaştıktan sonra Kırşehir’e yerleşti. Ahilik örgütünün önderleri arasında yer aldı. Kırşehir’de bir Kârhâne (iş ve üretim yeri) açtı, burada dericilikle uğraştı. Ahilik”te önemli bir yeri olan “Orta sandığı”nı kurarak, iş yerlerinde günümüzdeki sendikacılık, kooperatifçilik ve standartçılığa benzer etkinliklerde bulundu. İş yerlerinde sosyal güvenliği sağlayacak kurallar koydu. Yaşamıyla ilgili bir çok söylence vardır. Bunlardan en yaygın olanına göre, Ahi Evran Hz. Muhammed döneminde yaşadı. Bedir Savaşı’nda (624) Alem-i Şerifi (Kutsal Bayrak) taşıdı. “Evran” adı kendisine Hz. Muhammed tarafından verildi. Bir başka yaygın söylenceye göre Hz. Muhammed”in amcası Abbas’ın oğlunun düğününde kesilen develerin derileri Ahi Evran’a verildi. Ahi Evren, bunları bir gece içinde tabaklayarak dericilik zanaatındaki becerisini kanıtladı. Bunun üzerine Hz. Muhammed Evran’ın beline “şed” (esnaflarda ustalığı belirleyen kuşak) bağladı ve icazetname verdi.
Ahi Evran Türbesi
Kırşehir’deki bu türbe, aynı adı taşıyan mahallede bulunmaktadır. İlk yapılış tarihi bilinmemektedir. Bugünkü biçimini 1482’de Dulkadiroğullarından Alaüddevle döneminde aldı. Zamanla eklenen başka yapılarla değişiklikler geçirdi. Kesme taştan yapılmış olan türbeyi iki kubbe örter ve bu kubbelerin altında 6 sanduka bulunmaktadır.