Adalet Ağaoğlu, 13 Ekim 1929 yılında Ankara, Nallıhan’da dünyaya gelmiş, babası Hafız Mustafa Sümer’dir. Dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu ve tek kızıdır. İlkokulu Nallıhan’da okudu sonra 1938 yılında Ankara’ya taşındılar. Ankara Kız Lisesi’nden sonra (1946) DTCF’nin Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi (1950). Sınavla girdiği Ankara Radyosu’nda (1951) çeşitli görevler üstlendi, TRT kuruluşlarında da uzmanlık ve program yöneticiliği yaptıktan sonra kurumun yeni örgütlenişi sırasında kendi isteğiyle bu görevlerden ayrıldı (1970).
Bir çok edebiyatçı gibi ilk gençliğinde edebiyata şiirle başladı, ardından uzun süre tiyatro yazarlığına çalıştı. Çeşitli radyo oyunlarından sonra yazdığı Evcilik Oyunu (1964), Çatıdaki Çatlak (1965), Sınırlarda (1969), Tombala (1969) eserleri hem oynandı hem basıldı. Ardından hem öykü hem roman alanında başarılı eserler de verdi, bütün türlerde güncel ödüllerle değerlendirildi. Üç Oyun (1973), Türk Dil Kurumu 1974 Tiyatro Ödülü’nü kazandı. Yüksek Gerilim (1974) öyküleri 1975 Sait Faik Abasıyanık Armağanı’nı aldı. 1976’da yayımlanan Fikrimin İnce Gülü romanından sonra bu türdeki eseri olan Ölmeye Yatmak’tır (1973). Bir Düğün Gecesi (1979) ise hem Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü’nü (1979), hem 1980 Madaralı ve Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı.
Adalet Ağaoğlu edebi şişiliği;
– Radyo ve sahne oyunları, roman, öykü, anı, deneme türünde eserler vermiştir.
– Yazdığı eserler birçok ödüle layık görülmüştür.
– Eserlerinde doğa, toplum, zaman ilişkilerinin insanın iç dünyasındaki yansımalarını düşünce üretebilecek boyutlarda irdelemiştir. Değişimler karşısında edebiyatın yapısal durumu bakımından da arayışçı davranmış; kendine özgü anlatım biçimleri geliştirmiştir.
– Adalet Ağaoğlu eserlerinde toplumun çalkantılı dönemlerini ve bu dönemlerin bireyler üzerindeki etkilerini incelemiştir.
– Eserlerinin biçimsel yönündeki başarısı da son derece dikkate değerdir. Özellikle ayrıntıları değerlendirişi, geriye dönüşler ve iç monologlar gibi değişik tekniklerden yararlanması anlatımının en önemli yönleridir.
– Yazarın ilk romanı “Ölmeye Yatmak”tır. Bu roman 1973’te basılmıştır.
– Adalet Ağaoğlu doğa, toplum, zaman ilişkilerinin insanın iç dünyasındaki yansımalarını, düşünce üretebilecek boyutlarda irdelemiş ve bu yönüyle dikkat çekmiştir.
– Yazar yazı çalışmalarına İstanbul’da devam etmektedir.
ADALET AĞAOĞLU ESERLERİ
Adalet Ağaoğlu Roman ve Hikayeleri
1973 – Ölmeye Yatmak
1974 – Yüksek Gerilim (hikaye)
1976 – Fikrimin İnce Gülü
1978 – Sessizliğin İlk Sesi (hikaye)
1979 – Bir Düğün Gecesi
1980 – Yazsonu
1982 – Hadi Gidelim (hikaye)
1984 – Üç Beş Kişi
1986 – Geçerken (deneme)
1987 – Hayır…
1991 – Ruh Üşümesi
1993 – Karşılaşmalar (deneme)
1993 – Romantik Bir Viyana Yazı
1996 – Başka Karşılaşmalar (deneme)
1997 – Hayatı Savunma Biçimleri (hikaye)
2002 – Öyle Kargaşada Böyle Karşılaşmalar (deneme)
2011 – Yeni Karşılaşmalar (deneme)
2014 – Dert Dinleme Uzmanı
Adalet Ağaoğlu Tiyatro ve Radyo Oyunları
1953 – Bir Piyes Yazalım
1955 – Yaşamak
1964 – Evcilik Oyunu
1965 – Sınırlarda Aşk
1965 – Çatıdaki Çatlak
1967 – Tombala
1967 – Çatıdaki Çatlak
1970 – Sınırlarda Aşk-Kış-Barış
1973 – Üç Oyun: Bir Kahramanın Ölümü, Çıkış, Kozalar
1976 – Kendini Yazan Şarkı
1991 – Çok Uzak – Fazla Yakın
1992 – Duvar Öyküsü – Çocuklar ve Büyükler için Müzikli Danslı Oyun
2011 – Çağımızın Tellalı
Adalet Ağaoğlu Ödülleri
1974 – TDK Tiyatro Ödülü
1975 – Sait Faik Hikaye Armağanı, Yüksek Gerilim ile
1979 – Sedat Simavi Edebiyat Ödülü, Bir Düğün Gecesi ile
1980 – Orhan Kemal Roman Armağanı Bir Düğün Gecesi ile
1980 – Madaralı Roman Ödülü, Bir Düğün Gecesi ile
1991 – Türkiye İş Bankası Büyük Ödülü, Çok Uzak Çok Yakın ile
1992 – Lebon Kültür Merkezi (Lebon Cinema Clup) Edebiyat Ödülü, Ruh Üşümesi ile
1995 – Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat (Edebiyat) Büyük Ödülü
1997 – Aydın Doğan Roman Ödülü, Romantik Bir Viyana Yazı ile
Adalet Ağaoğlu eserlerinden bazılarının özetleri;
Bir Düğün Gecesi, 3. romanı (1979). Bazıları ilk romanı Ölmeye Yatmakla. (1973) da bulunan roman kişileri (Aysel, Ömer, Tezel…) bir ailenin bireyleri olmanın görevliliği ve yeni bir evliliğin yarattığı yakınlık zorunluğuyla Ankara Anadolu Kulübü’ndeki düğün gecesinde bir araya gelirler (26 Kasım 1972). Aralarında değişik ilişkiler, dünya görüşü ayrılıkları, yaşama biçimi karşıtlıkları bulunan bu kişilerden en çok ressam Tezel ile Prof. Ömer’in gözlem, çağrışım, anı, izlenim, düşünce ve yargılarıyla bize iletilen düğün kalabalığı; Türkiye’nin 12 Mart sonrasında yaşadığı toplumsal bunalımın bütün eleştirilerine konu olabilecek eksiksiz bir toplum kesitidir. Yazar, devrimcilik diye adlandırdıkları eylemleriyle kendilerini yüceltmek isteyen gençlik kesimini çok başarılı bir çözümlemeyle değerlendirir, gerçek yerine koyar. Bir gecelik gözlemleri geçmişe dönük bellek birikimiyle güçlendiren ve geleceği haber veren eser, toplu bir kabulle başarılı sayıldığı için bir yılda üç ödülle onurlandırıldı:
1979 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, 1980 Orhan Kemal Roman Armağanı, 1980 Madaralı Roman Ödülü.
Fikrimin İnce Gülü: Fikrimin İnce Gülü Almanyalı işçi Bayram’ın bir günün hikâyesidir. Kitapta, sınıfının ve konumunun bilincinde olmayan Bayramın ”Bayram Bey ” olma çabasının ve hayatında çok önemli bir yer taşıyan bal rengi Mercedes’i ile olan ilişkisi anlatılmaktadır.
Ölmeye Yatmak, ilk romanı (1973); daha sonra yayımlanıp (1979), bir yılda üç ödül kazana Bir Düğün Gecesi’ nin başlangıcı. Kitap, l’den 13’e numara verilmiş bölümlerde, roman kahramanı Doç. Aysel’in çocukluk geçmişinden romandaki son gününe kadar gelişen iç hesaplaşmasını sergiler. İlk sayfalarda canına kıyma amacıyla lüks bir otelin yüksek katındaki yalnızlık odasına çekilen Aysel, ilkokul bitiriş günlerinin tarihsel gerçeklerini hatırlamaya başlayınca, ara bölümler uygun başlıklarla sunulur. Böylece otuz yıllık bir ömür dilimi (1938-1968), toplumsal eleştirilerle irdelenmiş olur. Bir aşk evliliğiyle bağlandığı bilim adamı Ömer’den mi, bir kez birlikte olduğu öğrencisi Engin’den mi olduğunu bilmediği çocuğu doğurma kararıyla canına kıymaktan vazgeçince, bir buçuk saatin bellek ve çağrışım hızında yüzlerce sayfa beslenmiş olan kitap, yeni bir yaşamanın açık kapısına gelerek biter. Bazı tutarsızlıklarına karşın, tiyatro yazarlığından önce öyküye, en son romana geçmiş olan yazarın bu alandaki güçlü anlatım yeteneğinin açık bir kanıtı olan kitap, kendisini izleyen ve izleyeceği sanısını veren öteki başarılarla üstün bir yazarlık emeğinin örneği olur.