Abdullah, Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav)’in babasıdır. Künyesi Abdullah Bin Abdülmuttalib‘dir. Yaklaşık olarak miladi 553 veya 546 yılında dünyaya gelmiştir. Abdullah’ın babası Abdülmuttalib (Şeybe)dir. Annesi ise Fatıma binti Amr’dır ve Abdülmuttalib’in onuncu en küçük oğludur. Kureyş Kabilesi’ndendir. Bu kabile Arapların şeref itibariyle en yüksek kabilesi sayılırdı. Peygamber Efendimiz Hz Muhammed (sav)’in doğumundan yaklaşık 7 ay önce 25 yaşında bilinmeyen bir hastalıktan hayatını kaybetmiştir.
Hz. Abdullah’ın soyu büyük Peygamberlerden Hz. İbrahim’e kadar uzanır. Hz. İbrahim’in oğlu Hz. İsmail’in Adnan isimli bir evladı vardı. Bu şahıs Kayzâr sülalesindendi. Adnan’dan sonraki sülela şöyledir:
Ma’ad, Nizar, Mudar, İlyas, Müdrike, Huzeyme, Kinane, Nadr, Malik, Fihr (Kureyş), Galib, Lüveyy, Ka’b, Murre, Hakim (Kilab), Kusayy, Abdi Menaf, Haşim, Abdulmuttalib (Şeybe), Abdullah.
Babası Abdülmuttalib o devirde Mekke hakimiydi. Zemzem kuyusunu yeniden ortaya çıkarıp, tamiri esnasında, on erkek çocuğa sahib olduğunda birini kurban etmeyi adamıştı. Arzusu gerçekleştikten sonra, gördüğü bir rüya üzerine adağını hatırladı. Kurban edilecek oğlunu belirlemek maksadıyla oğulları arasında kura çekti. Kura Abdullah’a çıktı. Abdülmuttalib, Medineli bir Arraf (kahin) tarafından teklif edildiği üzere, o günkü örfe göre diyet olarak kabul edilen on deve getirtti. Abdullah ile develer arasında kura çekti. Kura Abdullah’a çıkınca, deve sayısını on adet arttırdı. Develerin sayısı yüze ulaşınca, kura develere çıktı. Bunun üzerine yüz deveyi kurban ederek çok sevdiği oğlu Abdullah’ı kurtardı. Peygamber efendimiz hazret-i İsmail’i ve babası Abdullah’ı kastederek; “Ben iki kurbanlığın oğluyum.” buyurmuştur.
Abdullah; Kureyşin en asil, en güzel yüzlü genci olarak büyüdü. Akranları arasında çok sevilen ve yakışıklı bir gençti. Onun alnında bir nur parlardı. Bu nur, Muhammed’in aleyhisselam nuruydu. Hazret-i Adem’den beri bütün dedelerinden ve babalarından intikal ederek gelen bu nur en son Abdullah’a erişmişti. O nura sahib olabilmek için zamanın nice zengin ve namuslu kızları ona evlenme teklif etmişlerdi. Bu maksatla uzak memleketlerden gelenler bile vardı. Bu nur, Zühre oğullarının efendisi Vehb’in kızı Amine’ye nasib oldu.
Abdullah bin Abdülmuttalib evliliğinden kısa bir müddet sonra ticaret maksadıyla yaptığı Şam seyahati dönüşünde Medine’de babasının dayıları olan Adi bin Neccar oğulları yanında bir ay hasta yattıktan sonra Peygamber efendimizin doğumundan yedi ay kadar önce vefat etti. Orada defnedildi. Mescid-i Nebi’nin Bab-üs-Sıddik kapısı hizasından, 500 metre kadar uzaklıkta bulunan kabir, mescidin 1976’da genişletilmesi sırasında yıkılmıştır. Abdullah’ın doğum tarihi ve vefat ettiği zaman kaç yaşında olduğuna dair çeşitli rivayetler vardır.
Hazret-i Abdullah ve Amine, İbrahim aleyhisselamın dinine göre ibadet ederlerdi. İslam alimlerinin ekserisinin bildirdiğine göre Allahü teala Peygamberimize lütuf ve ihsan olarak veda haccında anne ve babasını diriltti. Zaten mü’min olan anne ve babası, Peygamberimize iman ederek O’na ümmet oldular.