Hz Hasan kimdir ve Hz Hasan kaç yaşında vefat etti? Hz Hasan ölümü, doğumu, soyu bu sayfada derledik. İşte Hz Hasan hayatı ile ilgili tüm ayrıntılar.
Hz Hasan 625 yılında 3. hicri yılın Ramazan’ında Medine’de dünyaya gelmiş, sevgili Peygamberimizin torunu, Hz. Fatıma ve Hz. Ali’nin oğlu olup, Hz. Hüseyin’in abisidir.
Ehl-i beytten olan Hz. Hasan Peygamberimize çok benzerdi. Resulullah kendisini çok sever: “Hasan ile Hüseyin cennet gençlerinin şereflileridir” buyururdu. Bebekliğinde onu sık sık kucağına alır, hayır dualarda bulunurdu.
Hz. Hasan, babası Hz. Ali’nin şehadetinden sonra 37 yaşında halife olmuş ve Hülefa-i Raşidi’nin beşincisi olarak altı-yedi ay kadar hilafet görevinde bulunmuştur. Ancak bu arada, Şam’da halife olan Hz. Muaviye ve ordusu ile çarpışmak zorunluluğu doğmuş, Hz. Hasan, müslümanlar arasında çıkacak bir kavganın acı sonlarını düşündüğü için kendi isteği ile hilafeti Hz. Muaviye’ye bırakmış ve Medine’ye çekilmiştir. Hz. Hasan’ın bu hareketi onun ne derece üstün bir ahlâk ve fedakârlık duygularına sahip olduğunu göstermektedir.
Hz.Hasan hilafeti bıraktıktan sonra yedi sene daha yaşamış Hicretin 49. yılında (670 yılında) Medine’de vefat etmiştir. Mübarek cenazesi Baki Mezarlığı’na defnedilmiştir.
HZ. HASAN’IN ŞEHADETİ
Hz. Hasan (r.a.) Muâviye (r.a.) ile anlaştıktan sonra Medine-i Münevvere’ye yerleşti. Muâviye’den sonra Halife olmasına karar verilmişti. Fakat Muâviye’nin oğlu Yezid bunu içine sindiremedi. Hz. Hasan (r.a.) hakkında hiç de iyi düşünemedi. Onun çok evlenip boşanmasını fırsat bildi ve Hz. Hasan (r.a.)’ın hanımı Ca’de binti Eş’as’a vaadlerde bulundu: “Seni tepeden tırnağa altınla süsleyeceğim. Ne kadar mal istersen vereceğim. Seninle evleneceğim.” diyerek onu kendi safına çekti. Ca’de buna aldandı. Hz. Hasan hakkında kurulan çirkin plânlar onun eliyle gerçekleştirildi ve Hasan Efendimiz zehirlendi.
Zehrin tesiriyle çok ağır bir şekilde hastalanan Hz. Hasan (r.a.) bu hastalıktan kurtuluşunun zor olacağını anladı ve kardeşi Hz. Hüseyin’e dedelerinin yanına defnedilmesi konusunda Hz. Âişe (r.a.)’dan izin istemesini ve mümkün olmazsa Cennetül-Bakî’da annesinin yanına gömülmesini vasiyyet etti. 670 m. senede vefat etti. Hz. Aişe (r.anha)’nın izin vermesine rağmen fitne korkusundan dolayı vali Mervan bin Hakem ikinci teklifi uygun gördü. Saîd İbni Âs (r.a.)’ın kıldırdığı cenâze namazından sonra Cennetül-Bakî’a annesinin yanına defnedildi.
Hz. Hasan’ın (r.a.) onbeş erkek ve sekiz kız evlâdı vardı. Onun soyundan gelenlere “şerif” ünvanı verilmiştir. Onüç hadis-i şerif rivayet etmiştir. Bir tanesi şudur: “Şüpheliyi bırak, şüphe vermeyene bak. Zira gönül (sözde ve işte) doğrudan huzur, yalandan kuşku duyar.” buyurulmuştur.