Tamburi Cemil Bey kimdir? Tamburi Cemil Bey hayatı, biyografisi, eserleri ve müzik kariyeri hakkında bilgi.
Tamburi Cemil Bey; ( 1873-1916)
Büyük bir Türk virtüöz ve bestekarıdır. 1873″te istanbul” da doğdu. Babası devrin kalem erbabındandı. Bir müddet Mülkiye”de okudu; Fransızca öğrendi; Hariciye Nezareti”nde çalıştı. Sonra tamamen musikiyle uğraşmaya başladı.
Tamburi Cemil daha 10-12 yaşlarındayken tambur çalmakta o zamana kadar Türk musikisinde görülmemiş bir başarı göstermişti. Ayrıca klasik Türk musikisinin hiçbir şeklinde değişiklik yapmadan, ananevi kaidelerle, yüzyıllardan beri kullanılan makam, usul ve şekillerle eser yazdığı halde, gerek bestelerinde, gerek taksimlerinde büyük bir yenilik göstermeye de muvaffak olmuştur. Eserlerinin az olması üzerlerinde uzun müddet sanatkarane bir titizlikle işlendiğine delildir. Tamburi Cemil”in saz eserleri, bestelendikleri zamandan başlayarak, büyük bir şöhrete erişmiş, Türkiye içinde ve dışında pek rağbet görmüştür.
Cemil Bey”i bestekârlığından daha önem!i olmak üzere, Türk musikisinin yetiştirmiş olduğu en büyük virtüöz olması yönünden incelemek gerekir. Bilhassa tambur, — kendi icadı olan — yaylı tambur, kemençe, rebap, lâvta, ud, viyolonsel sazlarında büyük kudret göstermiştir; ayrıca iyi çaldığı sazlar arasında viyola, keman, mandolin, zurna, tambura, bozuk, cura, bağlama gibi halk musikisi âletleri de sayılabilir. Tambur ve kemençe virtüozitesinde, sazlarla insan seslerinin taklidi vs. gibi teknik hünerlere de rağbet etmekle beraber, büyüklüğü, çal ışındaki fevkalade ve tamamen müstesna üslubundadır. Cemil Bey, Türk musikisinde “taksim” nev”ini yeniden yaratırcasına geliştirmiştir. Pek çok değerli öğrenci yetiştiren Cemil, tambur çalışında geleneksel Türk metodunu yıkmıştır; pek az sazende, onun etkisinden kurtulabilmiştir.
Cemil Bey, çağdaşı olan musikişinaslara nispetle, hem Türk musikisi nazariyatına, hem de Batı musikisine âşinâ bulunuyordu. “Rehber-i Musiki” adında Türk musikisi için bir nazariyat kitabı telif etmiştir (İstanbul, 1901; 2. basılışı: 1924). Bir musiki kamusu, bir de kemençe metodu telifine başlamışsa da, bitiremeden ölmüştür. Bazı plâkları, 1934″te tek oğlu virtüöz Mesut Cemil (1902) tarafından eskilerinden naklen yeniden plağa alınmıştır.
Taksimleri dışında 33 saz eseri ve şarkı bestelemiştir. Şu eserleri, Türk müziğinin en büyük şaheserleri arasındadır: Şedd-i Araban Peşrevi ve Saz Semaisi, Ferahfeza Peşrevi ve Saz Semaisi, Muhayyer Peşrevi ve Saz Semaisi, Hicazkâr Peşrevi ve Saz Semaisi, Mahur Peşrevi, Sûz-i Dilârâ Saz Semaisi.