Ünlü Osmanlı paşası Tepedelenli Ali Paşa”nın hayatı ve yaşadığı dönem ile ilgili genel bilgilerin yer aldığı yazımız.
30 yıl kadar aralıksız valilik etmiş bir Osmanlı paşasıdır. Güney Arnavutluk dolaylarında Tepedelen”de doğduğu için bu lakapla anılır. Bazılarının sandığı gibi, Arnavut değildir. Dört, beş göbek önceki dedeleri, işledikleri bir suç sonunda, Batı Anadolu” dan kaçıp Arnavutluk” ta saklanmışlar, kısa zamanda çevreye uyarak nüfuz ve toprak sahibi olmuşlardı. Ali Paşa”nın babası, Osmanlı saraylarına hizmetleri geçtiği için, kendisine vezirlik verilmiş olan Veli Paşa”dır.
Tepedelenli Ali Paşa”nın çocukluğu, gençliği cinayetlerle, kan davaları ile dolu bir çevrede geçti. Yetişip evlendikten sonra ilk işi, Osmanlı hükümetine baş kaldırma yolunda yürüyen kaynatası Kaplan Paşa”yı tuzağa düşürüp öldürmek oldu. Bu cinayet özel düşmanlıkların sonucu idi, Ali Paşa bundan siyasi faydalar da gördü; çünkü Kaplan Paşa gailesinden kurtulan Osmanlı hükümeti, onu, mükafat olarak, Tırhala Sancağı”na mutasarrıf yaptı.
Böylece, idari bir görev ve sorumluluk yüklenen Tepedelenli Ali Paşa”nın ilk zamanlarda devlete hayli yararlığı dokunmuştur. Çevrede geniş bayındırlık işlerine girişmesi, bozulan güvenliği yoluna koyması, vergi gelirlerini artırması bu yararlıkları arasındadır. Mutasarrıflığı sırasında çıkan Rus savaşlarında ki hizmetleri, Preveze”yi işgal eden Fransız donanmasını geri çekilmek zorunda bırakması ise Tepedelenli”yi vezirlik rütbesine yükseltti.
Bu rütbeyle Yanya Valisi olan Ali Paşa”nın, bundan sonraki hayatı artık küçük ölçüde bir hükümdarlık çerçevesinde geçmiştir. Batı” dan, özellikle Fransa”dan birçok bilim adamları, uzmanlar getirtti, Ortaçağ durumunda olan Yanya dolaylarını, yollar, okullar, köprülerle kalkındırdı. Ancak, bu arada yavaş yavaş hükümetin emirlerine karşı gelmeye başlamıştı. Bu arada; egemen bir devlet başkanı gibi dış temaslara girişmesi, gelirleri tamamen kendi emrine alması, adalet işlerine karışarak haklı haksız sayısız adam öldürmesi, hem kendi çevresinde, hem İstanbul”da hoşnutsuzluklar, huzursuzluklar yarattı. En sonunda, II. Mahmut”un emrine rağmen, zindana attırdığı vezirlerden İbrahim Paşa”yı salıvermeyip idam ettirişi bardağı taşıran damla oldu.
Tepedelenli Ali Paşa, bu son olay üzerine İstanbul”a çağrıldı. Bu emre uymayarak, hepsini önemli görevlere getirtmiş olduğu oğulları ile birlikte, devlete karşı resmen ayaklandı. Üzerine Hurşit Paşa komutasında, büyük kuvvetler gönderildi. Ali Paşa, bazı dış yardımlar da görerek, uzun bir süre dayandıysa da sonunda ele geçirilip başı vuruldu. Kesilen başı İstanbul”a gönderildi, vücudu, yıllarca hem dehşet saldığı, hem büyük ölçüde kalkındırdığı Yanya”da gömüldü.
Tarihçiler Ali Paşa”nın iyi idare edilseydi devlete bağlı kalıp faydalı olmakta devam edebileceğini, baş kaldırmaya adeta zorlanmış olduğunu ileri sürerler. Tepedelenli Ali Paşa”nın, yıllarca, çok çetin şartlar ortasında kanlı olaylarla, entrikalarla dolu, aynı zamanda romantik maceralarla, aşklarla bezenmiş bir ömür geçirmiş olması, o zamanki, daha sonraki Avrupa basınını, özellikle Fransız yazarlarını çok ilgilendirmişti. Bundan dolayı Tepedelenli üzerine hayli eser yazılmış, ressamlara, daha başka sanatkarlara ilham kaynağı olmuştur. Napolyon”la mektuplaştığı, memleketine özellikle Fransız sanatçılarını, uzmanlarını getirttiği için, bu ilgi en çok Fransa”da görülmüştür.