Ünlü şair ve edibimiz Cenap Şahabettin hayatı ve edebi eserleri ile ilgili genel bilgilerin yer aldığı yazımız
Ünlü Türk şair ve edibidir. Babası Binbaşı Osman Şahabettin Bey, 1877-1878 Türk-Rus Savaşı”nda, Cenap yedi yaşındayken, Plevne”de şehit olmuştur. Cenap, askeri ilk ve ortaokullarını, bitirdikten sonra, Askeri Tıbbiye”ye girdi. Bu sıralarda Muallim Naci ile tanıştı. Kuvvetli bir şair olmak için durmadan çalışıyordu. İlk şiiri bir gazeldir. Muallim Naci onun şiirlerini, nesir parçalarını, Fransızcadan yaptığı çevirileri bastırıyor, kendisini daima teşvik ediyordu. 1887″de basılan «Tâmât» adlı şiir kitabı gençlik şiirlerini bir araya toplar.
Cenap Şahabettin 1889″da Askerî Tıbbiye”yi bitirdi, 1890″da Paris”e gönderildi. Genç edip orada yalnız tıp tahsil etmiyor, edebiyata da çalışıyordu. 1894″te İstanbul”a döndü. İzmir, Konya ve Ankara sıhhiye müfettişliklerinde bulundu. 1897″de, bir sıhhiye heyetiyle birlikte Hicaz”a gönderildi. Bu seyahata ait yazıları «Hac Yolunda» adını taşıyan bir kitapta toplanmıştır. Seyahat edebiyatımızın Avrupalı anlamda ilk örneği bu eserdir.
Cenap”ın Paris dönüşü yazdığı şiirler eskilerinden çok farklıdır. Artık bunlarda Hamit”in, Ekrem Bey”in tesirlerine rastlanmaz. Şiirleri, o zaman eskileri kızdırmakla beraber, yenilik taraftarlarını sevindiriyor, hatta bazı şiirlerine, aralarında Tevfik Fikret de olmak üzere zamanın ileri gelen şairleri tarafından nazireler yazılıyordu. Tevfik Fikret”in yakınlık göstermesi Cenab”ı «Serveti Fünun» “culara yaklaştırdı. 1896″da bu dergide çıkan bir şiiriyle Edebiyat-ı Cedide”ciler arasına katıldı. Edebîyat-ı Cedide şiirini, yıllarca Tevfik Fikret”le birlikte o temsil etti.
Cenap Şahabettin Meşrutiyetin ilanından sonra şiiri ikinci plana aldı. «Aşiyan», «Tânin», «Hürriyet», «İçtihad», «Hak» gibi çeşitli gazete ve dergilerde edebi ve siyasi makaleler yazıyordu, ilk mizahi yazıları da bu devreye rastlar. «Kalem» dergisinde «Dahhâk-i Mazlûm» takma adı ile mizahi makaleleri çıkıyordu. 1914″te de emekliye ayrıldı. Darülfünun Edebiyat Fakültesi Lisan Şubesi Fransızca Müderrisliğine (ordinaryüs”profesörlüğüne) tayin edildi, sonra da Garp Edebiyatı Müderris Vekili oldu. Millî Mücadele sona erince bir kenara çekildi. Hayatının sonuna kadar okuma ve yazmakla meşgul oldu. Ölümüne yakın yıllarda Türkçe sözlük hazırlamaktaydı.
Cenap Şahabettin, bütün Türk yenilik şiirinin en büyük birkaç simasından biridir. Nesirlerinde de Türkçe”yi pek üstatça ve dahice bir zevkle kullanmıştır.