Ortaçağ Avrupa”sının büyük İtalyan ressamı Giotto di Bondone hayatı hakkında bilgiler içeren yazımız.
Giotto Di Bondone ( 1266? – 1337) tanınmış bir İtalyan ressamıdır. Özel hayatı hakkında elde pek az bilgi olmakla beraber, eserlerinin bazıları günümüze kadar gelmiştir. Giotto, eserlerinde bilhassa ruh ve his alemini tamamen vermeye dikkat ederdi. Tablolarını yaparken «üç boyutlu» denecek kadar derinlemesine çalışırdı. Giotto”nun yaşadığı devirde prespektif ve anatomi diye bir şey bilinmediği halde, ressam bunları kendi kendine halletmişti.
Giotto Di Bondone, Floransa”nın kuzeyinde Colle”de dünyaya gelmiş, hayatının büyük bir kısmını da orada geçirmiştir. İlk resim derslerini kimden aldığı bilinmiyor. Kırlarda çobanlık yaparken tanınmış ressam Cimabue”nin dikkatini çektiği sanılıyor. Sonraları ondan resim dersleri almış, devrinin en büyük ressamlarından biri olmuştur. İlk eserlerinde Romalı ressamların etkisi altında kaldığı açıkça görülür.
Giotto Di Bondone hakkında çeşitli devirlerde çeşitli yazarlar tarafından yazılmış olan yazılarda verilen bilgiler birbirini tutmamaktadır. 1312′ de Floransa”lı ressamların üyesi bulundukları ressamlar birliğine girdiği sanılıyor. 1329 -1332 yıllarında Napoli”de Kral Roberto”nun emrinde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Giotto 1334″te Floransa Katedrali”ne başmimar tayin edildi. Daha sonra İtalya”nın, Fransa”nın çeşitli büyük şehirlerinde görev aldı. Ressamın en ünlü eseri Padua”daki Arena Kilisesi”nde yapmış olduğu fresklerdir. Dini hüviyet taşıyan bu freskler 38 çeşit sahneden ibarettir. O devrin sanatçılarının etkisi altında kaldıkları Bizans üslubu, Giotto”nun çalışmalarında hiç görülmez. Giotto”dan sonra gelen ressamlar da Roma ve Bizans üsluplarının etkisinden kendilerini kurtararak bir Floransa üslubu ortaya çıkarmışlardır ki bunun da öncüsü Giotto”dur.
Giotto”nun eserleri Avrupa ressamları için yeni bir ilham kaynağı olmuştu. Özellikle dini tablolarda, his cephesine fazla önem veren Giotto, bu şekilde yeni bir çığır açmış oluyordu. Giotto”nun kıymeti yaşadığı devirde anlaşılmış, sanatçı çok rahat bir hayat sürmüştür. Öldüğü zaman da büyük bir törenle gömüldü.