Kaza atlatmak deyiminin anlamı
Kaza tehlikesi geçirmek.
Örnek: Dün eve dönerken çok önemli bir kaza atlattık.
Örnek 2: Trafik kuralları mühim, küçük bir kaza atlattık, ayna kırıldı.
Örnek 3: Ufak bir kaza atlattık, ayağım hafiften yandı.
Kazaya rıza göstermek deyiminin anlamı
* Yargıya, verilen hükümlere boyun eğmek.
* Kadere, alın yazısına boyun eğmek.
Örnek: Madem ki bir hata ettik, kazaya rıza göstermek zorundayız.
Örnek 2: Kazaya rıza gösterip teslim oldu.
Örnek 3: Kazaya rıza göstermekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Örnek 4: Kalbin devası kazaya rıza göstermektir.
Kaza geçirmek deyiminin anlamı
Can ve mal kaybına veya zararına neden olan kötü bir olayla karşılaşmak.
Örnek: Bir trafik canavarı yüzünden kaza geçirdik, Allah bizi korudu.
Örnek 2: Kaza geçirdiği için altı ay çalışamadı.
Kazaya kalmak deyiminin anlamı
* Namaz, vaktinde kılınamamak.
* Oruç, vaktinde tutulamamak.
Örnek: Kazaya kalmış namazlarını imkan buldukça kılmaya çalışıyordu.
Örnek 2: Sabah uyanamadım, namaz yine kazaya kaldı.
Örnek 3: Kazaya kalan oruçlarını tutuyor.
Örnek 4: Bu Ramazan, beş günüm kazaya kaldı.
Kazaya uğramak deyiminin anlamı
Can ve mal kaybına veya zararına neden olan kötü bir olayla karşılaşmak, kaza geçirmek.
Örnek: Bir trafik canavarı yüzünden kazaya uğradık, Allah bizi korudu.
Örnek 2: Ciddi bir kazaya uğradığı için altı ay çalışamadı.
ATASÖZLERİ
Kaza geliyorum demez
Can veya mal kaybına sebep olan kötü olayın ne zaman olacağını kestirmek mümkün değildir. Kaza beklenmedik anda ansızın olur. Kazanın olacağı önceden bilinemez. Bilinse önlem alınır.
Hizmetçi kırarsa suç, hanım kırarsa kaza
Buyruk altında çalışanların yaptığı yanlışlık suç olarak görülür. Ama buyuran durumundakilerin yaptığı yanlışlık hoşgörüyle karşılanır.
Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza
Patron veya işveren durumundaki kişilerin yaptığı hatalar genellikle hoş görülür. Fakat buyruk altında çalışanların en küçük hataları bile suç sayılarak cezalandırılır. (halayık : Hizmetçi, kadın köle, cariye).