Doğru söyleyeni, dokuz köyden kovarlar
Özellikle çıkarlarını düşünen insanların çoğaldığı, fedakârlığın azaldığı yerlerde yalan dolan, hile, ahlaksızlık artar ve insanlar iki yüzlü olurlar. Böyle bir ortamda doğru sözlü olan, sözünü esirgemeyen ve sakınmadan herkesi eleştiren kişiyi kimse sevmez. Herkes onu kınar, yanından ve yöresinden uzaklaştırmaya çalışır. Çünkü bu kişi doğru sözleriyle ahlaksızlık üzerine bina edilmiş menfaat düzenini bozmaya çalışır ve çok kimseyi rahatsız eder. Dolayısıyla çıkarları zedelenen, kusurları yüzüne söylenen, ikiyüzlülükleri yüzlerine çarpılan insanlar tarafından hor görülüp kovulurlar. (Toplumda yalnız kalacağımızı bilsek bile gerçekleri dile getirmekten kaçınmamalıyız.)
Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor
Bir kişi, bir iş üzerinde çalışırken, o işi başarı ile yapması için, aklı ve gözü başka yerlerde olmamalıdır, kendini işine vermelidir.
Destursuz bağa girilmez; gireni sopa ile kovarlar, girenin yediği sopayı Mevla bilir
İzin alınmadan girilmeyecek bir yere girmeye, yapılmayacak bir işi yapmaya kalkan kimse, bunun cezasını fazlasıyla çeker.
Gözsüzden gözlü doğar, dilsizden dilli doğar; ille deli, soy kovar
İnsanda kalıtsal olmayan bedensel eksiklikler veya hastalıklar çocuklara geçmez. Kalıtsal olan ruh hastalıkları nesilden nesile geçer.
Bahtsız bedeviyi çölde kutup ayısı kovalarmış
Şanssız kişinin bütün işleri ters gider. Giriştikleri her işten olumsuz sonuç alırlar. Bu, Allah’ın kullarını bir imtihan şeklidir. Kişilere düşen ise sabır ve sebat gösterip çalışmaya devam etmektir.
Doğru konuşanı, dokuz köyden kovarlar
Özellikle çıkarlarını düşünen insanların çoğaldığı, fedakârlığın azaldığı yerlerde yalan dolan, hile, ahlaksızlık artar ve insanlar iki yüzlü olurlar. Böyle bir ortamda doğru sözlü olan, sözünü esirgemeyen ve sakınmadan herkesi eleştiren kişiyi kimse sevmez. Herkes onu kınar, yanından ve yöresinden uzaklaştırmaya çalışır. Çünkü bu kişi doğru sözleriyle ahlaksızlık üzerine bina edilmiş menfaat düzenini bozmaya çalışır ve çok kimseyi rahatsız eder. Dolayısıyla çıkarları zedelenen, kusurları yüzüne söylenen, ikiyüzlülükleri yüzlerine çarpılan insanlar tarafından hor görülüp kovulurlar. (Toplumda yalnız kalacağımızı bilsek bile gerçekleri dile getirmekten kaçınmamalıyız.)
Tilkiyi kovalarken, kurdu uyandırma
Gizli saklı işler çeviren, zayıf ve korkak kişilerin kötülükleriyle mücadele etmek kolaydır. Böyle kişilerin verdiği zarar telafi edilebilir ya da baştan engellenebilir. Bu mücadele sırasında benzer kötülükleri yapma ihtimali olan daha güçlü ve gözü kara kimselerin durumdan haberdar olmaması gerekir. Yoksa telafisi mümkün olmayan zarar görmek kaçınılmaz olabilir.
Ağustosta gölge kovan, zemheride karnını ovar
Vakit ve fırsat varken (yazın) çalışmayan, tembel tembel oturan, keyfini düşünen kimse, fırsat kaçtıktan sonra, çalışmanın zor olduğu günlerde (kışın) geçim sıkıntısı çeker; perişan olur, aç kalıp yoksul düşer.
Yazın gölge kovan, kışın karın ovar
Yazın çalışmayıp keyif ve zevk ile vakit geçiren çiftçi, nasıl kışın aç kalırsa, çalışma gücü ve ortamı bulunduğu halde zamanını değerlendirmeyen ve geleceğini düşünmeyen kişide, çalışma olanakları kalmadığı zaman, öylece perişan olur.
Yalancıyı kaçtığı yere kadar kovalamalı
Bir kimsenin yalanını ortaya çıkarabilmek için, söylediklerine karşı çıkmayıp sonucu beklemek gerekir. O zaman yalancılığı ortaya çıkacaktır. Söylediklerinin yalan olduğunu o da görecektir.
Allah’ın ondurmadığını, peygamber sopa ile kovar
Allah bir kimseyi şanssız, umutsuz ve mutsuz yaratmışsa yapılacak hiçbir şey yoktur. Çünkü tek hakim O’dur. O kimsenin yazgısını kimse değiştiremez.
İnsanın işi bir kez bozulmaya görsün; herkes ondan yüz çevirir. Yaptığı tüm girişimler sonuçsuz kalır. Her kapı ona kapanır.
İki tavşan kovalayan, hiçbirini tutamaz
İnsan mesleğinde başarılı olabilmesi için işinin üzerine yoğunlaşmalı ve işin ehli olmaya çalışmalı. Eğer bir sanatkâr daldan dala atlamış, belirli bir mesleğin erbabı olamamışsa, hayatta başarılı olması zordur. Bunun gibi esnaf da belirli ve tek bir alanda iş yapmaya çalışmalı, çeşitli alanlarda varlık göstermek isterse hiç birinde de başarılı olamaz ve tutunamaz.
Kaçanı kovalamazlar, yıkılanı vurmazlar
Bir kavgadan veya savaştan kaçan yenilgiyi kabul etmiş sayılır. Onu kovalayıp hırpalamak, zulmetmek mertliğe yakışmaz. Güçsüzlüğünü, zayıflığını kabulleneni de ezmek böyledir, doğru değildir.