Çıracı olsam ay akşamdan doğar
Eski zamanda çıra bir aydınlatma aracıydı, lamba niyetine kullanılırdı. Ay çıktığında ortalık aydınlanacak ve çıraya pek ihtiyaç kalmayacaktır. Bu ifade nasipsiz biri olduğunu dile getirmek için söylenmiş bir atasözüdür.
Kimsenin çırası tana kadar yanmaz
Hiç kimsenin, göze çarpacak kadar başarılı olan yaşamı sürekli değildir.
Çıra dibine ışık vermez
Yapısı gereği etrafına ışık saçan çıra, kendi dibini aydınlatamaz. Güçlü kişiler de uzaktakileri kollayıp kayırdıkları ve çokça yardım yaptıkları gibi kendi yakınlarına o kadar fayda sağlayamazlar. Çünkü onlar her şeyden önce çıkarlarını düşünen insanlar olmaktan uzaktırlar, kendi yakınlarını kayırmaktan çekinirler.
Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda
Yeni takvime göre 22 martta, eskisine göre martın dokuzu olunca bağların budanması gerektir. Bu işlem, gündüz saatinde bitirilemese bile, gece aydınlatmayla yapılmaya değecek kadar önemlidir.
Işığını akşamdan önce yakan, sabah çırasına yağ bulamaz
İnsanlar savurganlık yapmamalıdırlar. Parasını gereksiz yere harcayan, gerektiğinde para ve mal bulamaz. Zorluk içinde kalır. Bu bakımdan, savurganlık insanın yoksulluğa düşmesine neden olur.
Çıra dibi karanlık olur
Yapısı gereği etrafına ışık saçan çıra, kendi dibini aydınlatamaz. Güçlü kişiler de uzaktakileri kollayıp kayırdıkları ve çokça yardım yaptıkları gibi kendi yakınlarına o kadar fayda sağlayamazlar. Çünkü onlar her şeyden önce çıkarlarını düşünen insanlar olmaktan uzaktırlar, kendi yakınlarını kayırmaktan çekinirler.
DEYİMLER
Çıra gibi yanmak deyiminin anlamı
Büyük bir zarara uğrayarak perişan olmak.
Örnek: Bu tutumunu sürdürürsen çıra gibi yanarsın.
Marmara çırası gibi yakmak deyiminin anlamı
Perişan etmek, mahvetmek.
Örnek: İşin arkasında bizim olduğumuzu öğrenirse, Marmara çırası gibi yakar.
Örnek 2: Sınavı kazanamasaydık bizi Marmara çırası gibi yakacaktı.
Çırasını yakmak deyiminin anlamı
* arg. (birine) hak ettiği cezayı vermek.
* (birini) çok güç bir durumda bırakmak.