Analık usta, yumağı ufak yapar; çocuklar usta, ekmeği çifte kapar
Bir nesneyi paylaştıran kişi, eşitlik ilkesini gözetmekle birlikte, payları beklenenden daha küçük ölçüde dağıtmaya kalkarsa, paydan yararlanacak olanlar, yine eşit olarak daha çok pay alma yolunu bulurlar.
Tok, aça ufak doğrar
Para, mal gibi şeyleri elde etmiş; açlığını gidermiş ve bunlara doymuş olanlar, yoksulların çektikleri sıkıntıyı, içine düştükleri geçim darlığını anlamazlar. Bu nedenle bir şey yaparken kendi durumuna göre hareket ederler.
Sinek ufaktır, ama mide bulandırır
* Ne kadar küçük olursa olsun ya da ne kadar zararsız görünürse görünsün, pis şeylerle bir arada bulunan bir yiyeceği insanın midesi kaldırmaz.
* Sevimsiz bir iş, davranış, kuşkulu bir durum ne denli önemsiz, ne denli zararsız olsa da insanın mahcup duruma düşmesine yol açar.
Ufak at da civcivler yesin
Fazla yalan söyleyen veya olayları abartan kişilere inandırıcı olmadığını belirtmek için söylenen bir söz.
Üzümü çok duyduğun yere, sepeti ufak götür
İnsan her duyduğu söze kesin bilgi sanıp inanmamalıdır. Duyduğunu imkanları ölçüsünde sorup soruşturmalı doğruluğunu araştırmalıdır. Söylenenlerin yalan veya kısmen yalan olabileceğini akıldan çıkarmayarak her zaman ihtiyatlı, tedbirli davranmalıdır.
Öküzün inek başlısını, tarlanın ufak taşlısını al
Başı ineğe benzeyen ya da inek gibi uysal olan öküzler, tarım yapılan bir araziden verim almak için de, o tarlanın hafif taşlı olması tercih edilir.