Bilen, sıkıntılara katlanmasını da bilir
Hayat çileli ve sıkıntılı bir yoldur. İnsanın ne ile karşılaşacağını önceden bilmesi mümkün değildir. Gerekli bilgi ve tecrübeye sahip olan insan, kendini sıkıntıya sokacak her türlü dert ve belâlara, kötülüklerle ve felâketlerle karşı katlanmakta da gerekli tedbirini alacaktır.
İnsan sıkıntısını başkasına açıklayarak giderebilir
Her derdin, zorluğun, güç ve sıkıntının altından insanın tek başına kalkması mümkün değildir. Böyle kötü bir durumda bulunan kişi, içinde bulunduğu bu durumu kendisine yardımı dokunacak kimselere, yakınlarına açmalıdır. Derdine ancak bu şekilde çare bulabilir, sıkıntılarından kurtulup rahatlayabilir.
Ağlatan gülmez
Başkalarına zulmeden, sıkıntı veren, çile çektiren kimselerin kötülükleri karşılıksız kalmaz; İlâhî adaletin sonucu günün birinde bu dünyada ya da öteki dünyada kendisine döner, yaptıklarının cezasını mutlaka çeker, o da ağlar.
Abdalın karnı doyduktan sonra gözü yoldadır
Çıkarlarını ön planda tutan kişilerin dostlukları ve arkadaşlıkları o kişiden umdukları şeyi elde edene kadardır, işleri biter bitmez onları bir daha arayıp sormazlar. Bu durum bir Tanrı misafiri olarak bir evde yemek yiyen gezginci dervişin yoluna devam etmek istemesine benzer. O da, devamlı gezdiği için, bir uğradığı yere bir daha uğrayamaz ve görüşme orada biter.
Zahmetsiz rahmet olmaz
Güzel ve mutluluk veren şeylere ulaşmak kolay değildir. Çaba gösterilmeden, sıkıntı çekilmeden arzu edilen güzel ve mutlu sonuçlara ulaşılmaz. Unutulmamalıdır ki, Yüce Allah, çalışanları sever; onlara rahmet eder.
Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim
İnsanların başına kimi felâketler, sıkıntılar da çok kez dilleri yüzünden gelir. Dilini tutmayan, ne zaman ve nasıl konuşacağını bilmeyen insanların başlarına belâ geldiği ve bu yüzden pişmanlık duydukları çok görülmüştür.
Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz
Uçsuz bucaksız gökyüzünde uçan, istediği yere ulaşabilen kuşlar bile avlanmak tehlikesinden kurtulamazlar. Hele usta avcılar da varsa tehlike daha da artar. İnsanlar da benzer biçimde tehlikelerden uzak değillerdir. Hiç ummadıkları çeşitli felâketlerle karşılaşabilir, dert ve sıkıntılara düşebilirler. İnsan kendini ne kadar güvenlik alanına çekmeye çalışırsa çalışsın dert, sıkıntı, tehlike, kaza ve türlü işlerden yakasını kurtaramaz.
Tok, açın halinden anlamaz
Para, mal gibi şeyleri elde etmiş; açlığını gidermiş ve bunlara doymuş olanlar, yoksulların çektikleri sıkıntıyı, içine düştükleri geçim darlığını anlamazlar.
Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin
Tembel kimseler kendisine söylenen işi başka türlü yorumlayıp, bu yorum üstüne fikirler ileri sürerek o görevi yapmak istemezler veya kendisine önerilen işi kendi yararına uygun düşecek biçimde yapmayı önerirler.
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer
Bir işin başarılmasında türlü sıkıntılara katlanıp sabretme, azim ve gayret gösterme, uzun süre çalışıp emek verme son derece önemlidir. Bütün bunları yerine getiren kişi, eninde sonunda bu davranışının yararını görür; bir mükâfata mutlaka kavuşur.
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır
Kişi uzun süre aynı yerde ve aynı kişilerle kalmaktan sıkılabilir. Bulunduğu yeri veya çevreyi kimi zaman değiştirmek, daha değişik yerleri görüp gezmek, yeni insanlar tanımak, kişinin sıkıntısını giderir; ona rahatlık, ferahlık verir.
Kimi köprü bulamaz geçmeye, kimi su bulamaz içmeye
* Hayat sıkıntılarla, çelişkilerle doludur. Buna bir de insanların nasipleri arasındaki tutarsızlıklar eklenince hayat daha da çekilmez olur. Kimileri bolca bulurken, kimileri hiç bulamaz. Bu da toplumu kargaşaya sürükler. Gerekli olan şey dengeyi sağlamaktır.
* Kimi insanlar bir şeyin bolluğu içinde yaşamaktan yakınırlar ve bundan kurtulmak isterler. Kimi insanlar ise, aynı şeyden yoksun bulunmanın sıkıntısını yaşarlar.
Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama
Aklına geleni hemen gerçekleştirmeye çalışma; önce iyi düşün, taşın, doğabilecek sonuçları hesapla. Sonucunu düşünmeden aklına gelen her şeyi yapan kişi, bu davranışının zararını görür.
Ak akçe kara gün içindir
Sağlıklı ve imkanlarımız varken emek vererek, alın teri dökerek kazandığımız para, sıkıntılı anlarımız ve zor günlerimiz içindir; bizi darlıktan bu para çekip kurtarır, rahata erdirir. Dara düşülen günlerimizde bu parayı harcamaktan da geri durmamalı, çekinmemeliyiz.
Ağustosta gölge kovan, zemheride karnın ovar
Vakit ve fırsat varken (yazın) çalışmayan, tembel tembel oturan, keyfini düşünen kimse, fırsat kaçtıktan sonra, çalışmanın zor olduğu günlerde (kışın) geçim sıkıntısı çeker; perişan olur, aç kalıp yoksul düşer.