Sefa ile yenen cefa ile kazanılır
* Kaygısız, sakin, zevk ve gönül rahatlığı içinde yenen para, sıkıntı çekilerek ve alın teri dökülerek kazanılmıştır.
* İnsan emek sarfederken sıkıntı çeker. Harcanırken ve kazandığını tüketirken keyif ve mutluluk duyar. Bizim uzaktan gıpta ile seyrettiğimiz nice mutlulukların gerisinde ıstırap, alın yeri ve ödenmiş bir bedel vardır. Keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılmıştır.
* Kişi parasını harcarken, onu kazanmak için çektiği sıkıntıları göz önünde bulundurarak harcamalıdır. İnsanın birçok ihtiyaçları vardır. Bütün ihtiyaçlarını gidermek için çalışıp para kazanmak zorundadır. Eğlenmek de bir ihtiyaçtır. Onun için de paraya ihtiyaç vardır. Ancak, hangi ihtiyaç için olursa olsun para harcamak durumunda kaldığımızda, düşünerek hareket etmeliyiz. Para ile elde edeceklerimiz, onu kazanmak için çektiğimiz sıkıntılara karşılık olmalıdır. Akıllı insan acı çekerek kazandığı parayı har vurup harman savurmaz, yalnız ihtiyaçlarını karşılamak için harcar.
* Keyifli keyifli harcadığımız para, çok sıkıntı çekilerek kazanılmıştır.
Saç sefadan, tırnak cefadan uzar
* Keyifli insanların saçları, sıkıntıda olanların tırnakları uzar. (yaygın bir halk görüşü)
* İnsanlar arasında şöyle bir kanaat vardır: İnsan mutlu, keyifli olursa saçı, gam ve keder çekerse tırnağı uzar.
* Keyfi yerinde olanın saçı, derdi olanın tırnağı uzar. Halk arasında saçın mutluluktan, tırnağın çekilen sıkıntıdan uzadığı konusunda yaygm bir anlayış vardır.Bilimsel olarak bir temeli olmamakla birlikte, anlatmak istediği bir gerçek vardır. Kişi mutlu ise, kendisine iyi bakar, başkalarının hoşuna gitmek için çalışır. Üstü başı düzgün olur, saçı bakımlı olur. Kendisine bakmaktan zevk duyar. Ama bir sıkıntısı varsa, mutsuz ise saçma, başına yeterince bakamayacağı için onu keser, uzatmaz. İçinde bulunduğu sıkıntıdan ise tırnaklarını kesmeyi unutur, ihmal eder. Öyle olunca da tırnakları gereğinden fazla uzamış gibi görünür.
Cefayı çekmeyen, sefanın kadrini bilmez
* Hayatında dert ve sıkıntı çekmemiş olan kişiler, mutluluğun kıymetini anlayamazlar.
* Sıkıntı çekmemiş olanlar, eriştikleri rahatlık ve mutluluğun değerini gereği gibi anlayamaz ve değerlendiremezler.
* Zorluk ve sıkıntı çekmemiş olanlar içinde bulundukları rahat ve mutlu ortamın değerini anlayamazlar.Hayatta sıkıntı görmemiş kimseler yaşadıkları huzurlu günlerin değerini pek bilmezler.
Dünya sefâsı kanaatten ibarettir
Hayatın sıkıntısız geçmesi arzu edilir. Kavuştuğu nimetten hoşnut olan, fazlasını istemeyen, ihtiraslı olmayan kişi kolay tatmin ve mutlu olur. Kim ki elindekiyle yetinmiyor, daha fazlasını istiyorsa ve küçük şeylerin birikmesiyle yetinmesini bilmiyor, kanaat etmiyorsa azın çoğunu da kaybetmiş sayılır. Bu bakımdan iyi, tatlı ve mutlu bir hayatın yolu kanaatten geçmektedir.
Cefayı çekmeyen, sefanın kıymetini bilemez
İnsan hayatı türlü sıkıntılarla doludur. Genelde sıkıntılar bir noktada sona erer. Hayatında dert ve sıkıntı çekmemiş olan kişiler, rahatlığın, huzurun ve mutluluğun kıymetini pek anlayamazlar.
Gül dikensiz sefa cefasız olmaz
Yaşanan güzelliklerin, her başarı ve mutluluğun yanında, bu sürecin parçası olan küçük olumsuzluklar da mevcuttur.
Sefahatin sonu sefalettir
Rahat ve lüks yaşantının sonu sefilce olur.
Cefayı çekmeyen sefayı süremiz
İnsan hayatı türlü sıkıntılarla doludur. Genelde sıkıntılar bir noktada sona erer. Hayatında dert ve sıkıntı çekmemiş olan kişiler, rahatlığın, huzurun ve mutluluğun kıymetini pek anlayamazlar.